Her ay yüzlerce işçi iş kazalarında katlediliyor, yüzlercesi iş göremez hale geliyor, ölümün kıyısından dönüyor. Patronlar iş güvenliği önlemlerini almıyor, devlet üzerine düşen denetlemeyi yapmıyor. Bunun en büyük örneklerinden biri daha bir sene önce Soma’da 301 maden işçisinin göz göre göre ölüme gönderilmesi oldu. 301 canı kapkaranlık dehlizlerde yitirmiş işçilerin acısını zerre kadar umursamadı zalim egemenler. Onların serveti büyüsün diye 301 kişi ölmüşse ne olmuştu yani? Bu kaderdi, fıtrattı onlara göre! Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu katliamın ardından Soma’ya gitti, işçilere “bu sizin kaderiniz” diye ahkâm kesti. Acılı bir madenci olan Erdal Kocabıyık Başbakanın “ziyareti” sırasında katliama tepki gösterdiği için Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel tarafından yerlerde tekmelendi, hastanelik edildi. Zalimlerin küstah tavrını sergileyen o iğrenç görüntüler hafızalara kazındı.
Erdoğan’ın müşaviri tarafından yerlerde tekmelenen Kocabıyık bir hafta iş göremeyecek hale geldi ve bu durum aldığı hastane raporuyla belgelendi. İyileşip hastaneden çıktıktan sonra yaşamı daha da zorlaştı. İş bulamaz oldu. Madene bir daha inemedi Kocabıyık. Hamallık yapmak zorunda kaldı eşini ve evladını geçindirebilmek için. Yaşadıklarını unutamadı, sessizliğe gömüldü. Onun acısını dindirecek hiçbir şey yapılmadı. Ne 301 canın hesabı soruldu, ne verilen sözler tutuldu, ne de Yerkel gibi zalimler cezalandırıldı. Tam tersine, 301 canı katledenler asıl mağdur onlarmış gibi ödüllendirildi. Soma Holding patronuna bıraktık en ufak bir ceza verilmesini adeta ödül gibi termik santral yapma izni çıkarıldı. Tekme atan müşavir Yusuf Yerkel terfi aldı. Somalı işçi, tazminatsız işten atıldı, o günden bu yana işsizliğe, açlığa mahkûm edildi. Bu da yetmedi, başbakanlık konvoyundaki bir araca tekme attığı için 548 lira para cezasına çarptırıldı! Onu ve arkadaşlarını bile bile ölüme göndermekten çekinmeyenler, tekmeler savurarak işçilere zulmedenler sefahat içinde yüzer ve daha da küstahlaşırken Erdal Kocabıyık derdini anlatacak birini bile bulamıyor. Kocabıyık’ın eşi, “şimdi iki isteğimiz var, iş ve adalet” diyor. Ama ne iş ne de adalet yok onlar için!
Patronlar ve onlar hizmetindeki AKP hükümeti Soma katliamının daha ilk gününden itibaren olayı ört bas etmek için ellerinden geleni yaptılar. 301 işçinin katledilmesinden sorumlu olanlar bırakın ceza almayı hükümet yetkililerinden en ufak bir kınamaya bile maruz kalmadılar. Soma, Ermenek, Torunlar, Karadon ve niceleri… Biz işçiler, örgütlenmediğimiz ve iş güvenliği önlemlerini aldırmadığımız sürece hem canımızdan olacağız, hem de patronlar her fırsatta suçu bize yıkmaya devam edecekler. Her ay yüzlerce işçiyi ölüme gönderenlerin bu kadar pervasız olmalarının en büyük sebebi örgütlü işçi sınıfının nefesini enselerinde hissetmemeleridir. Ama artık yeter! Zalimlerden, Yerkellerden hesap sormanın vakti geldi!