Türk Metal çetesinin uzun yıllara yayılan işçi düşmanı ve patron işbirlikçisi tavrı, işçileri canından bezdirmiş durumda. Yıllardır metal işçisine göz açtırmayan, hakkını arayan işçileri kapı dışarı eden, her türlü pis işleri çeviren Türk-Metal çetesi, metal işçilerinden sağlam bir tokat yedi. Metal işçileri haykırıyor: “Ölmek var dönmek yok!”
Zaten durum ortada değil mi? Dönmek ölmek demektir, ölmemek için metal işçisi sınıf kardeşlerimiz tüm işçi ve emekçilere yol gösteriyor. Ben de bir metal işçisi olarak bu sınıf kardeşlerimizi yürekten selamlıyorum. Esenyurt, Kıraç, Haramidere ve Hadımköy binlerce metal işçisine ev sahipliği yapıyor. Bu binlerce işçinin büyük çoğunluğu sendikasız, iş güvencesiz çalıştığı gibi, maaşlar asgari ücretin çok az üzerinde ve işçilerin hepsi de 12 saatin üzerinde çalışıyor. Bu yoğun ve tempolu çalışma, ücretlerin düşüklüğü, biz işçiler üzerinde her açıdan olumsuz etkiler bırakıyor. Erken yaşta, çeşitli hastalıklara yakalanıyoruz, sosyal hayatımız bozuluyor, yüzümüzdeki çizgiler derinleşiyor, göz bebeklerimizin feri sönüyor.
Gece gündüz demeden yırtınıp duruyoruz ve zamanla hayat çekilmez ve anlamsız gelmeye başlıyor insana. Patronlar kârlarına kâr katarken biz işçiler daha çok çalışıyor ve daha çok yoksullaşıyoruz. İşte bu ve benzeri nedenlerden dolayı metal işçilerinin ve tüm işçilerin mücadeleye atılmaktan başka şansları yoktur. Çok düşük ücretlere, uzun saatler çalışmamak, iş cinayetlerinde ölmemek, şu güzelim dünyanın birazcık da olsa tadını alabilmek için tüm işçi kardeşlerimizi metal işçilerinin bu tarihi başkaldırısına destek vermeye davet ediyorum.