Ben Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan bir işçiyim. Bursa’daki sınıf kardeşlerimizin üretimi durdurup, sendika ağaları ve patronlara direnmelerini büyük bir heyecan ve coşkuyla takip ediyoruz. İşçilerin orada bir araya gelip taleplerini ve öfkelerini haykırmaları, buradaki kulaklara ulaştı, oradaki dayanışma buradaki omuzlara dayandı.
İşçiler, bir araya geldiklerinde ne kadar güçlü olduklarını, milyon dolarlık makinelerin işçiler olmadan metal yığınından başka bir şeye benzemediğini ispatladı. İşçiler, sömürüye, meslek hastalıklarına, iş cinayetlerine, kölelik ücretlerine, fazla mesailere maruz bırakılırken, sendika ağaları ve patronlar lüks konutlarında sefa sürmekteler. İşçilerin örgütsüz olmaları nedeniyle sarsılmaz sandıkları düzenleri, Bursa’daki metal direnişiyle çatırdamaya başladı. İşçiler, örgütsüz oldukları halde bile, üretimden gelen güçlerini kullandıklarında, patronları rahatsız ettiler. Bir amaç uğruna birleşen işçileri, patron sopası Türk Metal bile engelleyemedi.
Etkileri buradaki işçiler arasında bile hissedilen bu direnişi selamlıyor, yakın zamanda beraber direneceğimiz günleri dört gözle bekliyoruz.