2015 yılı başında asgari ücrete ilk 6 ay için %6 ve ikinci 6 ay için %6 zam yapıldı. Enflasyon oranının son derece yüksek olduğu bu dönemde, sefalet ücretine yapılan bu komik zam oranına işçiler tepki gösterdi. Bu zamla asgari ücret 950 lira düzeyine ancak çıkabildi. Ama hükümet, işçilerin itirazlarını kulak arkası etti, çok yüksek zam vermiş olmakla övündü. Hükümetin pervasız ve işçi düşmanı uygulamaları bununla da bitmedi. Maliye Bakanlığı türlü oyunlarla milyonlarca işçi ve emekçiden aldığı gelir vergisi miktarını arttırdı. Asgari ücrete yapılan zam oranında arttırılması gereken gelir vergisi tarifesi dilimleri aynı oranda arttırılmadı, 2015 için toplam 9,1’de kaldı. Gelir vergisi tarifesi dilimlerinde sınırlı bir artış yapan Bakanlık, böylelikle asgari ücretlilerin, işçilerin, memurların eline geçen net ücreti düşürdü.
Her yıl asgari ücreti belirlemek üzere toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak zammı hesaplarken gelir vergisi tarife tutarlarını da değiştiriyordu. Bu yapılmadan net asgari ücret vergi nedeniyle yılsonlarına yakın dönemlerde aşağı düşer ve zam anlamsızlaşır. Oysa hükümet bu sene bu kurala uymadı. Alicengiz oyunuyla işçinin parasına el koydu, aradaki fark Maliye Bakanlığı’nın oldu.Asgari ücret ilk 6 ayda brüt 1201 lira, ikinci 6 ayda 1273 lira olarak belirlenmişti. Yıl içinde işçinin geliri üç kuruş arttıkça ödenen gelir vergisi oranı da artıyor. Bir işçinin yıl içinde kazandığı brüt gelir 12 bin liranın altında olduğu zaman ödediği vergi oranı %15 olarak belirleniyordu. Asgari ücrete %6+%6 zam yapıldığında bu dilimin aynı şekilde 14 bin liraya çıkarılması gerekiyordu. Yani asgari ücretliden kesilen verginin %15’de kalması için gelir vergisi tarife tutarı 14 bin liraya çıkartılmalıydı. Ancak hükümet bunu yapmadı. Asgari ücretli işçilerin ücretleri Kasım ayından itibaren ikinci dilim kapsamında sayılacak. Yani bir işçi brüt olarak 12 bin liranın üzerinde yıllık gelir elde ettiği için ücretinden kesilecek vergi oranı %20 olacak. Bu da asgari ücreti yaklaşık 24 lira düşürecek. Devlet memuru statüsünde çalışan işçilerin kaybı 104 liraya kadar çıkabilecek.
Seçim meydanlarında Türkiye’nin ne kadar büyüdüğüyle ilgili nutuklar atan AKP hükümeti ve onun şefi Erdoğan, işçilerin lokmasını küçültmeye devam ediyor. Milyonlarca işçiden toplanacak bu “vergiler” patronlara peşkeş çekilecek. Zenginler daha zengin hale gelirken yoksullar daha da yoksullaşacak. Bu gidişata dur demek için, hükümetin pervasız soygununun karşısında durmak için işçiler bulundukları her alanda örgütlenmeliler. Ancak işyerlerinde, sendikaların tabanlarında, mücadeleci işçi örgütlerinde bir araya gelen işçiler güçlenir ve ücreti üzerinde söz hakkı elde eder. Metal işçilerinin mücadelesinin de ortaya koyduğu gibi, işçi sınıfı çok güçlüdür. Yeter ki örgütlenelim ve mücadele edelim.