Metal işçilerinin mücadele ateşi Trakya bölgesine sıçradı. Trakya bölgesinde birçok fabrikada Türk Metal’den istifalar için hazırlıklar sürerken, Çorlu’da bulunan EGO adlı fabrikada işçiler üretimi durdurarak greve gittiler. Çorlu’da bulunan Alman şirketi EGO, elektrikli ev aletleri üreten bir fabrika; 400 işçinin çalıştığı fabrikada kadın işçilerin sayısı yüksek.
İşçiler, ilk önce Türk Metal’e başvurarak Bursa, Gebze ve diğer kentlerde metal işçilerinin kazandığı 1000 liranın kendilerine de verilmesi ve ücretlerine artış yapılmasını istediler. Ancak işçiler bu taleplerine yanıt alamadılar. Daha sonra ise 5 öncü işçi, patron-Türk Metal çetesi işbirliğiyle işten atıldı. İşten atılma üzerine tüm işçiler 10 Haziranda üretimi durdurarak direnişe geçtiler.
İki gündür grevde olan işçiler fabrika bahçesinde sloganlar atıyor ve bir taraftan da Türk Metal’den istifa ediyorlar. Talepleri karşılanmayan işçilerin başlattığı mücadele Türk Metal çetesine ve patrona karşı bir mücadeleye dönüşmüş bulunuyor. İşten atılan işçiler işe geri alınmasına rağmen işçiler taleplerinin tamamını hayata geçirmek ve Türk Metal çetesinden kurtulmak için mücadelelerini sürdürüyorlar.
Kendi komitelerini seçen işçiler taleplerini de şu şekilde belirlediler. 1) İşten atmama garantisi verilsin, 2) Tüm işçilere bin liraları ödensin, 3) Ücretlerde iyileştirme sağlansın, 4) Türk Metal fabrikadan atılsın ve işçilerin seçtikleri temsilciler muhatap alınsın.
Metal işçilerinin mücadelesi diğer sektörlerdeki işçileri de etkiliyor. Bilecik’te üretim yapan Sançim Çimento fabrikasında çalışan işçiler, ücretlerini alamadıkları için günlerdir yemek boykotu ve işe giriş çıkışlarda protesto eylemleri yapıyorlar. İşçiler, örgütlendikleri DİSK/Cam Keramik-İş Sendikanın patron tarafından kabul edilmesini istiyorlar. Bu taleplerinin kabul edilmemesi üzerine bu sabah iki saat üretimi durdurarak güçlerini ortaya koydular. İşçiler, talepleri kabul edilene kadar her gün bir saat arttırarak üretimi durduracaklarını dile getiriyorlar.
Bursa’da metal fırtınasını başlatan Renault’da ise işçiler bu sabah kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirerek taleplerinin takipçisi olduklarını ortaya koydular. İşçiler, seçtikleri temsilcilerin işveren tarafından kabul edilmesini istiyorlar. İşçilerin oluşturduğu Facebook sayfasından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Tüm Oyak-Renault çalışanlarının dikkatine; son görüşmede çıkan sözcülerin tanınmama ve birliğimizi bozma hamlesine karşılık olarak 24/08 vardiyası bitiminde koğuşların önünde toplanıyoruz. Birliğimizi gösterip Atatürk heykeli önüne gidiyoruz. Devamını 08/16 ve 16/24 vardiyaları ile yapacağız. Burada YÖNETİM ŞAŞIRMA SABRIMIZI TAŞIRMA, FRANSA ŞAŞIRMA SABRIMIZI TAŞIRMA sloganları atıyoruz. Servis saatine kadar tepkimizi göstereceğiz. Oyak-Renault işçisini anlamayanlara duyurumuz olacaktır.” İşçiler yemek molalarında da kaşıkları masaya vurarak protestolar gerçekleştiriyorlar.
Metal işçilerinin yaktığı ışığı takip eden İstanbul Kavakpınar’daki Serapool fabrikasının işçileri de üretimi durdurdular. DİSK/Cam Keramik-İş’te örgütlenen Serapool işçileri, bir işçi arkadaşlarının işten çıkarılması üzerine iş durdurdular. İşçilerin işyeri bahçesinde direnişi devam ediyor.
Başlayan mücadelenin en önemli yönlerinden biri, hiç kuşkusuz işçilerin doğrudan üretimi durdurma yoluna gitmeleridir. Fiili greve giden işçiler, verdikleri mücadelenin meşru olduğuna inanıyor ve hakları için üretimi durdurmaktan çekinmiyorlar.
Aslında başta metal işçileri olmak üzere mücadeleye katılan işçiler çok önemli bir mücadele deneyimi yaşıyorlar. İşten atma, işçilerin moralini bozma ve mücadele iradesini kırma girişimlerine karşı daha fazla örgütlenmeye ve birlikte hareket etmeye ihtiyaç var. İşçiler bir taraftan işyerlerinde taban örgütlülüklerini güçlendirip işyerleri arasında bir mücadele birliği sağlarken, öte taraftan da saldırılara kararlı bir şekilde karşı çıkmalı ve işten atmalara izin vermemelidirler.