
Metal işçilerinin Bursa’dan başlayan isyanı bir taraftan her geçen gün yeni fabrikalara yayılıyor bir taraftan da mücadelenin başladığı fabrikalarda farklı boyutlar kazanıyor.
Bursa’da metal işçilerinin yaktığı ateş kısa sürede Ankara’daki bazı fabrikalara sıçramıştı. Bu fabrikalardan ORS’de işçiler Türk Metal sendikasından istifa etmişler ve devamında kendi sözcülerini seçip bu sözcülerin fabrika yönetimi tarafından tanınmasını da sağlamışlardı. 9 Haziranda işçiler fabrikaya sandık koydular ve temsilcilerini seçtiler. Fakat işveren bu sözcülerden bazılarını kabul etmedi yani işçilerin özgür seçimlerine müdahale etmek istedi. Fakat ORS işçileri birlik olmanın gücünü fark etmişlerdi ve bu birliği kaybetmek istemiyorlardı. İşverenin niyeti elbette kontrol edebileceği işçi temsilcileri seçtirmekti. Yıllarca Türk Metal yardımıyla böyle bir sistem kurmuştu ve kaybetmek istemiyordu. ORS işçileri birlik oldu, patronun bu oyununa gelmediler. Üretimi 1 gün boyunca durdurdu. 1 günlük davullu, zurnalı, coşkulu direnişin ardından işçiler taleplerini kabul ettirdiler.
Biz UİD-DER’li işçiler dayanışma için ORS işçilerinin yanındaydık. Bursalı işçilerin mücadelesiyle artan umudumuz, ORS işçilerinin birliğini görünce daha da arttı. ORS işçileri direnişin devam ettiği gün boyunca çok coşkuluydular. Çünkü bir işçi için en onurlu günleri yaşıyorlardı. Haklı olarak çok da gururluydular. Kendileriyle gurur duyuyorlardı, arkadaşlarıyla gurur duyuyorlardı, birlikleriyle gurur duyuyorlardı. İşverenin ve gangster Türk Metal sendikasının karşısında süklüm püklüm değillerdi. Birbirlerinden aldıkları güçle daha da inatçı olmuşlardı. ORS işçilerinin birliği tüm işçilere örnek olmalıdır.
Türkiye’de işçi mücadeleleri uzun yıllardır birbirinden yalıtık kaldı. İşçiler farklı farklı yerlerde işverenlere karşı ve bazen de sendika bürokrasisine karşı pek çok mücadele verdiler. Ama bu mücadeleler çoğunlukla birleşemediği için ve doğru bir zeminde ilerleyemediği için genellikle başarısız oldu. Ama bugün metal işçileriyle başlayan yeni bir uyanış var. İşçiler kendiliğinden yola çıkmış durumdalar. Fakat bu yolda sermayenin önlerine çıkaracağı engellere karşı hem uyanık olmalı hem de bu engelleri nasıl aşmaları gerektiğini iyi bilmeliler. Bu da onların mücadelede daha deneyimli işçilere ve sosyalistlere güvenmeleriyle mümkün. Bu isyan, işçi sınıfının siyasetini kuşanırsa o zaman sermayenin canı çok yanacak. Haydi, kardeşler, “bugüne kadar işçilerin canı yandı, bundan sonra patronlarınki yansın” diyelim.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!