Sermaye sınıfı, işçilerin mücadelesini kırmak ve özellikle işçi basınını susturarak işçilerin haber almasının önüne geçmek amacıyla birçok yola başvuruyor. Bunlardan biri de mahkemeye başvurarak işçi sınıfının sesini duyuran internet sitelerinin susturulmak istenmesidir. Daha önce birçok kez, kimi işverenler, mahkeme kararıyla uidder.org’da çıkan direniş haberlerini ya da işçi mektuplarını kaldırtmak istemişlerdi. Patronlar sınıfının işçi basınına ve işçilerin mücadelesine bu yöndeki müdahaleleri artıyor.
İzmir’de SF Deri patronu, sendikalaştıkları için işten attığı işçilerin direnişini kırmak amacıyla ticaret mahkemesi ve icra müdürlüğünü de harekete geçerdi. Patronun isteği üzerine harekete geçen 19. İcra Müdürlüğü, SF Deri’de işten çıkarılan işçilerle ilgili yapılan haberlere erişim yasağı istedi.
DERİTEKS’te örgütlendikleri için işten çıkarılan ve direnişe geçen işçilerin direnişi 86 günü geride bıraktı. Aradan geçen zamana rağmen, işçilerin direnişi sürdürmeleri patronu rahatsız ediyor. İşçilerin sendikal haklarını tanımak yerine, hukuki dayanağı olmayan gerekçelerle direnişi zayıflatmak ve örgütlülüğü engellemeye çalışıyor.
SF Deri patronu, “haksız rekabet gerçekleştirdikleri” iddiasıyla sendikaya ve işçilere 300 bin liralık tazminat davası açtı. Ayrıca, “ticari bilgilerin ifşa edildiği” gerekçesiyle SF Deri adının geçtiği pankartların toplatılmasını ve yapılan haberlere yasak konulmasını da talep etti.
İzmir Asliye 2. Ticaret Mahkemesi, patronun bu taleplerini kabul etti ve “Mulbery, SF Deri’de Atılan İşçileri Geri Al” pankartı için “ihtiyati tedbir” kararı verdi. Karar üzerine bu defa devreye 19. İcra Müdürlüğü girdi ve işçilerin pankartına el koydu ve patrona teslim etti. Patron avukatı aracılığıyla icra müdürlüğüne direniş haberlerinin ve sosyal medya paylaşımlarının linklerinin yer aldığı bir liste verdi ve erişimin engellenmesini istedi. İcra Müdürlüğü de Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne yazdığı yazıyla ilgili linklere erişimin engellenmesini istedi.
sf-deri-2.jpg [1]
Hak ihlali anlamına gelen bu erişim yasağı, patronun çıkarını korumak için sağlanmıştır. Fakat aynı devlet daireleri, işçilerin yasal bir hakkı olan sendikalaşmayı engellediği için patrona herhangi bir yaptırımda bulunmuyorlar. Patronun uyduruk ve dayanaksız gerekçelerini kabul ediyorlar, ama işçilerin haklı taleplerini dikkate almıyorlar.
Benzer bir yasak da metal işçilerinin köşeye sıkıştırdığı MESS patronlarının talebi üzerine gündeme geldi. Metal patronlarının sendikası MESS, Metal İşçileri Birliği’nin facebook sayfasının erişime kapatılmasını talep etmiş, patronların bu talebi üzerine sayfaya erişim engellenmişti.
Bu tür yasaklar, hakları için harekete geçen işçilerin birliğini engellemeye, baskı altına almaya yönelik hamlelerdir. Patronların ve onların taleplerini derhal yerine getiren devlet kurumların baskılarına ancak örgütlü mücadeleyle karşı durulabilir.