3 Şubat 2011’de Ostim ve İvedik’te art arda gelen patlamalarda 20 sınıf kardeşimiz hayatını kaybetmişti. Aradan geçen 4 yıl 4 ayda acılı ailelerin gözyaşları dinmedi. 25 Haziranda davanın 27. duruşması görüldü. Mahkemenin verdiği saatten 2 saat sonra başlayan duruşma yine ertelendi.
Sabah saatlerinde Ankara Adliyesi önünde toplanan aileler basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamada; iş cinayetlerinin, işverenlerin ihmalleri ve denetim sorumsuzluğundan kaynakladığı belirtildi ve şunlar söylendi: “Bütün sorumluların yargılanması dileğiyle, 3 Şubat 2011’den beri, acımızla, kederimizle, öfkemizle adalet mücadelemizi bizimle olan dostlarımızla birlikte sürdürdük, sürdürüyoruz. Hakkında dava açılanlarla yetinmedik. Gaz şirketi sahipleri ve yetkilileri yetmez dedik. Metsan, Özkanlar ve EMT işverenleri de yargılanmalı dedik. Bu çabalarımız ve ısrarımız mahkemeler nezdinde de karşılık buldu. Yargılama sürerken 9 sanık daha davaya dâhil edildi. Davada henüz bütün sorumlular sanık olarak yargılanamadı. Yargılananlar hakkında geçtiğimiz duruşmada Cumhuriyet Savcılığının verdiği mütalaa adalet beklentimizi karşılamadı. Yargı mensuplarına adaletli ve cesaretli olun diyoruz. Bizleri bir de sizler yaralamayın. Sizlerin göstermediği özen, biz canı yanmış ailelere, adaletsizlik, yargı sürecinin uzaması, iş cinayetlerinin devam etmesi olarak, denetim ve önleme görevi olanlara ise ‘ihmalde cesaretlendiricilik’ olarak geri dönüyor. Aileler olarak bir araya gelerek sürdürdüğümüz adalet mücadelesinde, bizlerle dayanışma gösteren bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz.”
Basın açıklamasının ardından aileler “Bütün Sorumlular Yargılansın”, “İş Cinayetlerini Unutmadık Unutturmayacağız”, “İş Kazası Değil Cinayet”, “Ostim’i Unutma Unutturma” sloganlarını attıktan sonra duruşma için adliyeye girdiler.
Davanın bu duruşmasında aileler ve avukatlar bunun son duruşma olacağı beklentisi içindeydi. Fakat Mahkeme Başkanının izinli olması nedeniyle davaya vekâlet eden hâkimin yeni bir heyet oluşturulması için davayı ileri bir tarihe ertelemesi ailelerde tepki oluşturdu. Aileler eski Mahkeme Başkanının davayı sonuçlandırması talebinde bulundu. Dava mahkeme başkanı emekli olacağı için ailelerin ısrarlı talebi üzerine Ekim ayından Eylül ayına alındı.
4 yıl 4 ay geçmesine rağmen aileler adliye kapılarında hâlâ gözyaşı döküyor. Katliamın yaşandığı gün gibi acı çekiyorlar. 27. duruşmada da kararlılıkla mücadelelerini sürdürüyorlar. Ancak iş cinayetlerinde, katliamlarda yaşamını yitiren, sakat kalan sınıf kardeşlerimizin hesabı mahşere kalmayacak. Gerçek adalet örgütlenen işçi sınıfının mücadelesiyle gelecek.