Bundan 3 yıl önce, 11 Mart 2012’de Marmara Park AVM’nin inşaatında çalışan işçiler, kaldıkları çadırlarda yanarak can vermişlerdi. 3 yıldır süren davanın 17. (karar) duruşması 9 Temmuzda Bakırköy Adliyesi’nde görüldü. Duruşma öncesinde Bakırköy Adliyesi önünde toplanan işçi aileleri burada bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasını yangında hayatını kaybeden Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak yaptı. Türkiye’nin iş cinayetlerinde Avrupa birinciliğini koruduğuna dikkat çeken Kıyak, iş cinayetlerine dur diyebilmek için, adil bir yargılamanın gerçekleşmesi ve bütün sorumluların yargılanması için 3 yıldır bıkmadan çabaladıklarını belirtti. “Yangının meydana gelmesinde ECE, Marmara Park AVM, Kayı İnşaat, KALDEM ve diğer işverenler, bu işyerlerinin denetimlerinden sorumlu tüm kişi ve kurumlar birinci derecede sorumludur. Eksiksiz bütün sorumlular yargılansın istediğimiz için buradayız” diyen Kıyak, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadıkça, taşeronluk devam ettikçe, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kalkmadıkça, sendikalar görevini iyi yapmadıkça iş cinayetlerinin son bulmayacağını ifade etti. Basın açıklamasının ardından, adalet arayan işçi aileleri “Esenyurt’u Unutma Unutturma”, “İş Kazası Değil, Cinayet”, “Sorumlular Belli Adalet İstiyoruz!” sloganlarını attılar.
Esenyurt davasının Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, kaba inşaatı yapan taşeron firma Kalden İnşaat’ın ortakları Mehmet Altun, Abdullah Altun ve Kadir Altun ile elektrikçi Şaban Bakırcı’nın “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan birinci derece asli kusurlu bulunarak 10’ar yıl hapis cezası almasına, iş güvenliği koordinatörü Cem Yıllar ile iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Ömer Faruk Gülmez’in “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan birinci derece tali kusurlu bulunarak 6’şar yıl, Hikmet Tezcan’ın da ikinci derece tali kusurlu bulunarak 5 yıl hapis cezası almasına karar verildi. Mahkeme davada yargılanan, Kaldem İnşaat’ın hak ediş mühendisi Kaan Akarsu, inşaatta demirci ustaları olarak çalışan Sezgin Atalay, Süleyman Aslan ve Arif Korkmaz ile Kayı İnşaat’ın şantiye şefi Erdal Gümüş ve AVM’nin yöneticisi Andreas Michael Hohlmann’ın beraatlerine karar verdi.
Karar sonrasında Bakırköy Adliyesi önünde toplanan işçi aileleri karara tepki gösterdiler. Hayatını kaybeden işçilerin avukatlarından Gökhan Küçük kararın adaletten çok uzak olduğunu, asıl işverenlerin, büyük patronların aklandığını belirterek, kararın temyiz edileceğini ve dosyanın Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne gideceğini ifade etti.
İşyerlerinde güvenlik önlemleri almayarak işçileri ölüme gönderenler devlet ve hükümet tarafından korunuyor, asıl sorumlular yargılanmıyor, işçi ailelerinin açtığı davalar yılarca sürüyor. Esenyurt Marmara Park’taki çadır yangınında yaşamını kaybeden işçilerin katilleri hesap vermiş değil. Gerçek suçlular, yani asıl işverenler yargılanmazken, verilen cezalar da son derece düşük olmaktadır. İşçiler ölüp aileler acıya boğulurken, patronlar hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ediyor ve kârlarını büyütüyorlar. İşte kapitalizmin adaleti böyledir. Şurası gerçek ki, işçiler örgütlenip mücadele etmeden gerçek sorumlulardan hesap sorulamayacak ve kapitalizm yıkılmadan iş cinayetleri son bulmayacak!