
Mücadele örgütümüz UİD-DER’in uzun bir süredir sürdürdüğü “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır” kampanyası çerçevesinde sesimizi ve taleplerimizi 12 Temmuzda Kartallı işçi ve emekçilere taşıdık. Açtığımız stant esnasında yaşanan diyaloglar, yoldan geçenlerin söyledikleri bu kampanyanın taleplerinin ne kadar acil ve anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kartallı işçilere sesimizi duyururken, çalışma saatlerinin yasal süreyi fazlasıyla aştığından, günlük çalışma süresinin 12-14 saati bulduğundan, çalışma koşullarının giderek ağırlaştığından söz ettik. Hayatın giderek pahalılaşmasına, zamların giderek artmasına karşın maaşlarımızın çok düşük olduğundan ve yerinde saydığından bahsettik. Seslendiğimiz emekçiler şöyle diyordu: “Bunlar İşçi Dayanışması Derneği. Ne kadar doğru şeyler söylüyorlar. Helal olsun bunlara.” Hele de taşeronlaştırmanın güvencesiz çalışma ve ölüm demek olduğunu söylediğimizde, bu durumun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gördük. Çünkü taşeron kelimesini duyan birçok işçi hemen yanımıza geliyor bir şeyler söylüyordu. Taşeron kelimesi işçilerin isyan duygularını açığa çıkarıyordu. Taşeron yüzünden koşullarının giderek kötüleştiğinden bahsettiler. Bir inşaat işçisi firmada birçok taşeron olduğunu, hangisinde çalıştıklarını bile bilmediğini söyledi ve şunu ekledi: “İşten çıktığımızda ya da çıkarıldığımızda bir hak talep edemiyoruz. Çünkü çalışma sürelerimiz çok kısa gösteriliyor. Patron bizi o firmadan bu firmaya geçirip durmuş. Haberimiz bile olmamış.”
Aldığımız ücretlerin en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaya yetmediğini daha çok para kazanmak için gece-gündüz, Cumartesi-Pazar demeden sürekli çalıştığımızı, ailemize, sevdiklerimize vakit ayıramadığımızı haykırdığımızda bunu duyan bir grup genç ise, “işte tam bizi anlatıyor” dedi. İçlerinden bir tanesi “o dediğiniz benim işte, ben” diyerek bu düzene tepkisini dile getirdi.
Stantta bildirilerimizi ve İşçi Dayanışması bültenimizi ulaştırdık işçilere. Onlara metal işçilerinin yaktığı ateşi ve mücadelelerinin başka fabrikalardaki işçileri nasıl etkilediğini anlatırken, şunu da vurguladık: “Yaşadığımız kötü koşullar değişmez demeyelim. Metal işçileri birleşerek nasıl mücadeleyi büyüttülerse diğer sektörlerdeki işçiler de birleşirse, birlikte mücadele ederlerse aşılmayacak engel, kazanılmayacak şey yok.”
Patronların biz işçilere reva gördüğü bu sefalet koşulları ancak işçiler birleşip örgütlenirse ve birlikte mücadeleye atılırsa son bulur. Bu koşullara tepkili olan tüm işçileri, mücadelenin bir adımı olarak “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır” kampanyasına sahip çıkmaya ve destek vermeye çağırıyoruz. Haydi, bir adım atalım…