Baskılara, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere artık yeter diyen SeraPool işçileri, DİSK/Cam Keramik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılmışlardı. Çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu fabrikada çalışan işçiler, “bunca yıldır haksızlıklara karşı sesimizi çıkaramıyorduk” diyorlar. “Ama artık yeter! İnsana yakışır koşullarda çalışmak istediğimiz için patron bizi işten attı. Direnişin başladığı günden bu yana birçok şey öğrendik. Yan yana çalıştığımız işçi arkadaşlarımızla birlikte mücadele edersek, eğer ister ve kararlı olursak, haklarımızı alabileceğimizi öğrendik. İşçi örgütleri için onlar bölücü, terörist, ortamı karıştıran insanlar diye düşünüyorduk. Meğer ne kadar yanlış şeyler düşünüyormuşuz. Direniş bize bunların yanlışlığını da öğretti” diyorlar. Bir kadın işçi ise “bundan sonra nerede direniş ve grev varsa oralara desteğe gideceğim” diyor.
Direnişin başladığı günden bu yana çeşitli etkinliklerin yanı sıra 11 Temmuz akşamı, “yeryüzü sofrası” olarak adlandırılan iftar sofrası kuruldu. Direnişteki işçilerin ailelerinin ve dayanışmaya gelen işçi örgütlerinin getirdiği yiyeceklerle uzunca bir sofra kuruldu. İşçiler iftar saatinden önce ziyarete gelen misafirleri sloganlarla karşıladılar. “Direne Direne Kazanacağız”, “Yasa Dediler Hakkımızı Yediler”, “Direne Direne Direnişler Zafere”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarıyla moral bulan işçiler, el ele vererek hazırlanan sofraya oturdular. İftarlar açıldı. Yemek yerken bir yandan da koyu sohbetler edildi. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak SeraPool işçileriyle deneyimlerimizi paylaştık. Dönüş vakti geldiğinde, “sizleri her zaman yanımızda görüyoruz, bizleri yalnız bırakmıyorsunuz” diyerek teşekkür etti bir işçi ablamız. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak işçi sınıfının haklarının iyileşmesi için her zaman mücadeleci işçilerin yanında yer aldığımızı, mücadelelerini desteklediğimizi söyleyerek direniş alanından ayrıldık.