Kocaeli’de bulunan ENPAY fabrikasında hakları için direnen işçilere saldıran polis, zor kullanarak işçileri fabrikadan çıkardı ve 6 işçiyi de gözaltına aldı.
ENPAY işçileri, Türk Metal’den istifa ederek Birleşik Metal-İş’e geçmişlerdi. Ancak ENPAY patronu işçilerin sendika değiştirmesini ve Türk Metal çetesini sırtından atmasını hazmedemedi, çünkü TM patronun işçiler üzerindeki sopasından başka bir şey değildi. MESS, ENPAY patronu ve Türk Metal çetesi birlikte planlar yaparak işçilere saldırmaya başladılar. Tofaş, Ankara Türk Traktör, Arçelik LG’den ve diğer fabrikalardan sonra ENPAY’da da işçiler işten atılarak moralleri bozulmak ve mücadele iradeleri kırılmak istendi. Lakin işçiler bu saldırıya direnişe geçerek cevap verdiler. İçeride çalışan işçiler ise eylemlerle arkadaşlarını desteklediler. Patronun önce 15 daha sonra ise 11 işçiyi işten atması üzerine ENPAY işçileri, üretimden gelen güçlerini kullanarak işi durdurdular. Fabrikadaki direniş 7. gününde. İşçiler, içeride ve dışarıda kararlı bir duruş sergiledikler için patron ve Türk Metal çetesi direnişi kıramadı ve bir kez daha sermayenin sopası devreye sokuldu.
Polis, nerede bir işçi direnişi olsa orada bitiyor ve işçi mücadelesinin karşısına dikiliyor. Daha önce ENPAY işçilerinin yürüyüşüne izin vermeyen polis, şimdi de işçilere saldırdı ve 6’sını gözaltına aldı. Polis, geçtiğimiz günlerde de Arçelik LG işçilerine saldırarak direnişi kırmaya çalışmış ve işçileri fabrikadan zor kullanarak atmıştı.
Polisin TOMA ve panzerlerle fabrikayı kuşatması ve işçileri baskı altına alması, akabinde ise işçilere saldırması, gerçekleri gözler önüne seriyor. Polise “güvenlik gücü” deniyor. Peki bu güç kimin ve neyin güvenliğini sağlıyor? Siz “güvenlik güçleri”ni hiç patronları, sömürücüleri, hortumcuları yaka paça yerlerde sürükleyip gözaltına alırken gördünüz mü? Arçelik LG’de, ENPAY’da, sendika seçme hakkını kullanan, ekmeğinin davasını güden işçiler SUÇLU, yasaları çiğneyerek işçileri işten atan patronlar ise SUÇSUZ! Öyle mi?
Patronun bir dediğini iki etmeyen “güvenlik güçleri” kimden emir alıyor? Amirlerinden. Peki, onlar kime tâbi? Hükümete! Demek ki patronların, MESS’in ve Türk Metal’in arkasında koca devlet var!
Tüm bu güçler işçilerin bilincini bulandırmak için hakkını arayan işçilere “vatan haini, terörist, bölücü” diyorlar. Onlara göre iyi işçi hakkını aramayan, boyun eğen, zulme sesini çıkartmayan işçi, yani köleliği kabul eden işçidir. Tüm işçiler; sermaye, MESS, Türk Metal ve hükümet arasındaki ilişkiyi görmek zorundadır. Karşımızda patronlar sınıfı ve onun hizmetkârları var. O halde tüm işçiler olarak, hiçbir ayrım yapmadan birleşmeli ve bir sınıf olarak, işçi sınıfı olarak patronlar sınıfının karşısına dikilmeliyiz.