Mezarda emeklilik ve paralı sağlık sistemini dayatmasının yanı sıra pek çok kazanılmış hakkımızı da elimizden alacak olan SSGSS yasasına karşı işçiler protestolara başladı. Bu protestolardan biri de Harb-İş sendikasının yol kesme eylemiydi. 13 Mart Perşembe akşamı, Harb-İş sendikasına bağlı Tuzla’daki askeri cip fabrikasından, Pendik askeri tersanesinden, Kartal Cevizli askeri dikimevinden ve çeşitli sendikalardan 1000 kadar işçi E-5 karayolunu trafiğe kapattı. Kazanılmış hakların gasp edilmesinin alkışlarla ve sloganlarla protesto edildiği eylemde, “AKP yasanı al başına çal”, “Direne, direne kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” gibi sloganlar atıldı. Daha sonra Harb-İş genel başkanı yaptığı konuşmada kıdem tazminatlarının gasp edilmeye çalışıldığını, yasanın neler götüreceğini, bu yasaya karşı durma noktasında kararlı olduklarını söyledi. Konuşmanın ardından eylem alkışlar ve sloganlarla sona erdi.
Bu yasayla işçilerin emeklilik yaşı 65’e çıkarılacak, emeklilik maaşları %23 ilâ 33 oranında azaltılacak, prim borcu olanlara sağlık hizmeti verilmeyecek, sağlık hizmeti alabilmek için en az 30 günlük sigortalılık aranacak, muayene, tetkik ve tedavinin her evresinde katkı payı adı altında ek ödeme yapılacak, yıpranma payı kaldırılacak, aylık geliri 139,6 YTL’den fazla olanlar her ay 73 ilâ 475 YTL Genel Sağlık Sigortası primi ödeyecek, emekli Bağ-Kurluların maaşından 10 yıl süreyle %10 oranında Genel Sağlık Sigortası primi kesilecek. Ve daha birçok hakkımız elimizden alınacak.
Bu saldırı yasasına karşı 14 Mart Cuma günü Emek Platformuna bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, üretimden gelen güçlerini kullanarak iki saatlik iş bıraktılar. Bu eylemle işçiler hükümete küçük de olsa bir geri adım attırmayı başardılar. Yasa tekrar değerlendirilmek üzere geri çekildi ve sonrasında da prim gün sayısı öngörülen 9000 günden 7200’e düşürüldü. Bu bile bize işçi sınıfının birleşince nasıl bir güce sahip olduğunu göstermiş bulunuyor. SSGSS, daha çok kâr etmek isteyen patronlar sınıfının yasasıdır. AKP hükümeti de bu patronlar sınıfının temsilcisidir. İşçi sınıfının yapması gereken, hangi burjuva hükümet olursa olsun, kendisine yönelik saldırılara karşı örgütlü durmak ve mücadele etmektir.