
Bir işçi olarak, önce kendim bir gözlem yaptım ve düşündüm. Türkiye de işçilerin en büyük sorunu nedir? Bizim iş yerinde en büyük sorun nedir?
Önce şöyle düşündüm; bence en büyük sorun iş kazaları ve bizim patron bu soruna karşı umursamaz bir tavır içinde. Sonra acaba kaç kişi böyle düşünüyor diyerek hem etrafımdaki hem de işyerimde arkadaşlarıma sordum: “Sizce bu ülkede işçilerin en büyük sorunu nedir?”
Etrafımdakiler ve işyerindeki arkadaşların yanıtlarını topladığımda en büyük sorunun işçilerin bir araya gelip örgütlenmemesi ve işçinin patronun bir “günaydın” lafına kanıp hakkından taviz vermesi olduğu cevabını aldım. Sorduğum sorulara en çok bu cevabı aldım.
Evet, işçilerin örgütlenmemesi, haklarını beraber savunmaması büyük sorun. Fakat bunlardan daha büyük sorun işçilerin birbirlerine güvenmek için çaba göstermemesidir. Patronun işine gelmezse işçiyi kapının önüne koyar, bunu biliyor ve patron beni kapının önüne koymasın diye elinden gelen her türlü yola başvuruyor, her türlü çabayı gösteriyor işçi. Fakat sonuç hiç değişmiyor. Niçin anlamıyoruz artık, bizim bizden başka dostumuz yok!
Biz işçiler aynı çabayı birbirimizle kenetlenmek için göstermeliyiz, patrona her türlü tavizi vereceğimize biz birbirimizden korkumuzu yenmeye bakalım. Sevgili işçi kardeşlerim. Bu yöntemi siz de işyerlerinizde deneyin, insanlara sorunları olduğunu hatırlatın. Var olan sorunlarını çözmek için güvenerek, korkmadan bir araya gelebileceğimizin sinyallerini verin. Bugüne kadar ne işler başardığınızı, nasıl güvenilir olduğunuzu anlatın. Hani diyoruz ya, “dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa” diye, bir kez de dünyayı savaşlar değil işçiler bir araya gelerek oynatsın. Bakın bakalım dünya nasıl değişiyor!