Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > İşyerlerinden > İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği > Kapitalizmin Tanrılarına Kurban Edilen İşçiler

Kapitalizmin Tanrılarına Kurban Edilen İşçiler

Tuzla’dan bir gıda işçisi

30.03.2008

Herkesin büyük bir zevkle yediği çikolata ve şeker gibi gıda maddeleri üreten büyük bir fabrikada çalışıyorum. Hangi fabrikada çalışırsak çalışalım, bütün ürünleri bizler üretiyoruz… Yani dünyadaki zenginlik, biz ücretli kölelerin alın teri ve kanı pahasına yaratılıyor. Marketlerde ışıl ışıl renkleriyle yerlerini alan şeker ve çikolatalar, aslında onları üreten işçiler açısından yoğun çalışma saatlerini, düşük ücretleri, en önemlisi de onu üretirken feda edilen parmakları ifade ediyor.

Her geçen gün ömrümüzden bir parça daha çalan fabrika, yıllardır biz işçileri değirmen gibi öğütüyor. Bu kez de sıra çalıştığım bölümdeki arkadaşımdaydı. Makineye bakım yaparken parmağını makineye kaptırarak kaybetti. Makine kopan parçayı tamamen öğüttüğü için, parmak yerine dikilemedi. Bu olay bizler için ayda bir tekrarlanan iş kazalarından sadece bir tanesiydi. Maliyetleri düşürmek, çalışan sayısını azaltmak, kârı arttırmak patronun tek gayesi… Bu süreçte böyle kazaların olması ise patron açısından son derece doğal! Çözüm ise çok basit, iş kazası geçiren işçiyi işten çıkarmak!

Patronları bu kadar pervasızlaştıran ise, biz işçilerin bilinçsiz ve örgütsüz oluşudur. Bizler her konuda olduğu gibi bu iş kazalarında da kendi sınıf perspektifimizden bakmalıyız. Ne yazık ki, olan onca iş kazasından sonra bile, çalıştığım fabrikadaki işçi arkadaşlarım bu kazaları önlemek üzere tedbir aldırtmak yerine, olaya patronların bakış açısıyla yaklaşıyorlar. İşçiler olanları sorgulamak bir tarafa, işten çıkmamak ve kaza geçirmemek için yanındakinin nelerle boğuştuğuyla dahi ilgilenmiyor. Ve tüm bunlar sendikalı bir işyerinde yaşanıyor. İşyerinde patronun temsilcisi gibi iş yapan sendika temsilcileri ise vaktini yemekhanede çay içerek geçiriyor. Aslında bu da şunu gösteriyor ki, bir işyerinde işçiler ne kadar dağınık, bilinçsiz ve örgütsüz ise kendi öz örgütleri olan sendikalar da, o kadar bürokrasinin kontrolünde olur.

Kapitalistlerin daha fazla kâr elde etme dürtüsü bizleri daha kötü koşullarda yaşamaya ve çalıştırmaya mahkûm ediyor. Dünyada her üç dakikada bir işçi, iş kazası veya sağlıksız iş koşullarının neden olduğu meslek hastalıkları sonucunda yaşamını yitirmektedir. Hem de bu kazaların önüne geçebilecek teknolojik olanaklar sınırsızken. Fakat kârlarına kâr eklemek isteyen patron açısından maliyetli olduğu için gerekli tedbirler alınmamaktadır.

Tüm bunların bizim kaderimiz olmadığını anlamak için kaçımızı daha bu uğurda kurban vereceğiz? Olanları sorgulamak, değiştirmek için sıranın bize mi gelmesi lazım? Bizlere bu yaşamı reva gören, bizim kanımız canımız üzerinden sefa süren bu asalaklar sınıfını ortadan kaldırmadan bu kahrolası sistem değişmeyecek. Bu sistemi değiştirecek olan güç ise işçi sınıfının ellerinde duruyor. İşçi sınıfı bu elleri tek yumruk yapıp egemen sınıfın kafasına indirdiği gün, dünyayı geri dönüşsüz bir değişime uğratacak, özgür yarınları yaratacaktır.

  • İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği [1]

Kaynak URL: https://uidder.org/kapitalizmin-tanr%C4%B1lar%C4%B1na-kurban-edilen-i%C5%9F%C3%A7iler

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/243