Uzun bir süredir gündemde olan SSGSS Yasasına yönelik olarak Emek Platformunun aldığı 2 saatlik iş bırakma eylemi birçok bölgede uygulandı. Bu çok kitlesel bir eylemlilik olmasa da uzun süredir yaprak kıpırdamayan bu topraklarda önemli bir eylemdi. Emek Platformunun aldığı bu eylem kararı üzerine işçiler arasında sendikalı sendikasız ayrımı oluştu. Bu da sendikasız olan işyerlerindeki arkadaşlarda eyleme katılmamak yolunda bir karara dönüştü. Oysa bugün sendikaların içinde olduğu durum ortada. Bürokrasi almış başını gidiyor ve sendikaların da son noktada bir şey yapmaya niyeti yok.
Sonuçta, çalıştığımız işyerinde sendika olsun ya da olmasın biz oluşan haksızlıklara karşı mücadele etmeliyiz. Biz çalıştığımız fabrikada sendika olmamasına rağmen 2 saatlik iş bırakma eylemine katılarak arkadaşlarla birlikte Gebze’de E-5 yan yoldan yürüyerek Şahin Motor’da direnişte olan arkadaşları ziyarete gittik. Giderken arkadaşların birçoğu neden diğer fabrikaların dışarı çıkmadıklarını sordular. Çünkü sendikalı işçiler de her şeyi sendikadan bekliyorlar. Oysa biz evimize sahip çıkmazsak kimse sahip çıkmaz. Sonuçta sendikayı var eden şey işçinin gücüdür.
Şu anda fabrikada maaşlarımızı alamadığımız için paralar verilene kadar eylem kararı aldık. Daha önce UİD-DER’li işçiler olarak Tuzla tersanelerinde DİSK’in aldığı bir günlük oturma eylemine katıldığımızda fabrikadan birçok arkadaşı davet etmiştim. O gün arkadaşlar biz bu tür şeylerden hoşlanmıyoruz diyerek gelmediler. Ama şimdi kendi fabrikamızda sorun yaşandığında eyleme sahip çıktılar. Sonuçta iş kazalarında ölen, sakat kalan arkadaşların başına gelenler başka bir gün bizim de başımıza gelebilir. Eğer işçiler olarak sadece bireysel düşünürsek kazanamayız. Bizim gücümüz birliğimizdedir. Bu yasalar, tüm işçileri ilgilendiriyor. Böyle bakarak hareket etmeliyiz.
Evet dostlar, işçi sınıfının kazanımlarına dair saldırılar her gün artarak devam ediyor. Biz işçiler bu saldırılara karşı mücadele etmezsek biz ve gelecek kuşakları çok kötü günler bekliyor. Okullarda bize düşman ilan edilen Yunanistan işçi sınıfı da benzer bir yasayı geri püskürtmek için genel grevler gerçekleştiriyor. Biz işçiler birleşirsek patronlar bu tür yasaları çıkaramazlar. Yeter ki biz işçiler haklarımıza sahip çıkmak için savaşalım. Haydi mücadeleye!