
Kardeşler, bu kirli savaş bizim savaşımız değil. Biz işçi ve emekçiler olarak birlik olalım ve bu kirli savaşın önünü setlerle kapatalım. Neden baştakilerin iktidar olma sevdaları, kâr etme sevdaları yüzünden biz acı çekelim? Nedir bu hırs? Sarayın var, saltanatın var, yedi sülalene yetecek kadar servetin var. Düşünüyoruz ve hep düşünüyoruz. Yaşamak için neden biz işçi ve emekçiler ölüyoruz? Kimi kimin uğruna feda ediliyoruz? Ne zormuş yaşamak!
Aslında yaşamayı biz işçi ve emekçiler için zorlaştıran iktidar sahipleridir. Hani insan olmanın “dili, dini, ırkı” yoktu? Baran Çağlı daha 7 yaşındaydı. Erdoğan’ın iktidar olma hırsı yüzünden öldürüldü. Ve daha niceleri bu hırs yüzünden öldürülüyor. En kötüsü de ne biliyor musunuz? Savaş istemeyen biz işçi ve emekçiler çocuklarımıza “terörist” olarak tanıtılıyoruz… İktidar sahipleriyse “barış yanlısı” olarak tanıtılıyor…
İktidar sahipleri her yerde “vatan, millet” diye bir sürü nutuklar atarken, savaşta ölenler hep gariban ve yoksul çocukları oluyor. Savaş isteyenler! Buyurun siz savaşın. Biz çocuklarımızı parababalarının vatanına kurban etmek istemiyoruz. Savaşlarda en çok bedel ödeyenler biz işçi ve emekçiler oluyoruz. Yılmadan, usanmadan bu savaşa hayır demeye devam edeceğiz. Çünkü bizim barışa ihtiyacımız var. Silahlar sussun, barış konuşsun. Artık yeter, acımız da sefaletimiz de bitsin. Acımızın da sefaletimizin de bitmesi için tüm işçi ve emekçilerin birleşmesi gerek. Bu çağrı çocuğunun askerde ölmesini istemeyen tüm işçi ve emekçilerin çığlığıdır. Sesimizi duyun, birleşip örgütlenelim.