
Geçtiğimiz yılın 6 Eylülünde Mecidiyeköy’deki Torunlar Center inşaatında asansörün yere çakılması sonucu 10 işçi can vermişti. İşçiler tarafından asansörün bozuk olduğu defalarca belirtilmesine rağmen, gerekli bakım yaptırılmamış ve patronların bu ihmali, bir faciaya neden olmuştu. Dönemin başbakanından emniyet müdürüne kadar bütün yetkililer ihmaller zincirinden oluşan bu faciayı topluma “kaza” diye yutturmaya çalıştılar. Bununla da yetinmeyen egemenler, hayatını kaybeden işçilerin katillerini koruyup kolladılar. Gelinen noktada Torunlar katliamından tek bir kişi bile tutuklu değildir.
Katliamın birinci yıldönümünde DİSK/Dev-Yapı-İş Sendikası’nın çağrısıyla 5 Eylül Cumartesi akşamı bir eylem yapıldı. Şişli Cevahir AVM önünde toplanan sendikalar ve demokratik kitle örgütleri “Torunlar Katliamının Sorumluları Hesap Vereceksiniz!” yazılı bir pankart açarak ve “İşçi Ölümlerinde Patronlar Cinayetten Yargılansın!” dövizleri taşıyarak yürüyüşe geçtiler. “İnşaat İşçisi Köle Değildir”, “İşçiler Mezarda Patronlar Rezidansta”, “Patronlardan Hesabı İşçiler Soracak!” sloganlarıyla Torunlar Center inşaatına doğru yürüyen kitle, Torunlar Center önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Devrimci Yapı İşleri Sendikası (Dev-Yapı-İş) Genel Sekreteri Eyüp Kantar, yaptığı konuşmada Torun Center patronunun tescilli işçi katili olduğunu ifade etti. Bir daire fiyatının 4 milyon dolara vardığı rezidansların, işçilerin kanı üzerinden yükseldiğini belirten Kantar; taşeronluk sisteminin, uzun iş saatlerinin iş cinayetlerine davetiye çıkardığını belirtti. Kantar, Torunlar patronundan ve tüm işçi katillerinden hesap soracaklarını vurguladı. Yaşanan faciada hayatını kaybeden bir işçinin kardeşi de yaşadıkları acıyı kimsenin yaşamasını istemediğini söyledi. Hep işçi ailelerinin acı çektiğini söyleyen acılı kardeş, bu acıların son bulmasını istediğini ifade etti. Yapılan konuşmaların ardından katılımcılar inşaata karanfiller bıraktı.
Torunlar, Soma, Ermenek ve daha nicesi... İş cinayetlerinde yitirdiğimiz sayısız can, hükümet devşirmesi patronların yanına kâr kalıyor; hesap sorulmuyor. İşçi kanıyla beslenen tüm zalimlerden hesap sorulmadıkça, işçiler can vermeye devam edecek. Patronlardan hesabı örgütlü işçi sınıfı soracak!