Bize döktürdükleri gözyaşları kaç dolar milyarderi yarattı? İş cinayetlerinde ölen işçi kardeşlerimiz üzerinden kimler trilyonlar kazandı? Şimdi de kirli emelleri için yarattıkları savaşta bizim çocuklarımız ölüyor. Ve biz yine gözyaşı döküyoruz. Peki, çocuklarımız için döktüğümüz gözyaşlarından kimler çıkar sağlıyor? Bu savaş kimin savaşı?
İşçi, emekçi kardeşim, bu savaşta karşı karşıya getirilen biziz, ölen de biz öldüren de yine biziz. Egemenler elimize kan bulaştırarak kirli oyunlarına bizi alet ediyorlar. İşçi ücretleri için “para yok” diyenler silah için milyonlar harcayabiliyor. Binlerce işçi ailesi yoksulluk sınırının altında açlık içinde yaşıyor. Güvencesiz ve kötü koşullarda çalışıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bizi kanlı bir savaşın içine sürüklüyorlar. Bu savaş patronların ve onların uşaklarının işine yarıyor. Kirli emelleri için savaşı onaylamamızı istiyorlar. Bunun için bizi birbirimize düşürüyorlar. Bizi Kürt, Türk diye ayırarak karşı karşıya getiriyorlar. Bir araya gelmeyelim diye, bize yaşattıkları zulüm karşısında birlikte hareket etmeyelim diye bizi birbirimize düşman haline getiriyorlar. Kardeşler, savaş çocuk oyunu değildir, kahvehane lakırdılarında sallanacak boş sözler ve hamasetle savunulacak bir şey de değildir. Gülerek mutlulukla karşılanmaz savaş. Savaş yıkım demek, kan demek, gözyaşı demektir.
Zenginler bahçelerini yoksulların gözyaşları ile sularmış. Yoksulların gözyaşları zenginlerin zenginliklerini yeşertiyor. Yoksullar ölüyor, dolar milyarderlerinin sayısı artıyor. Emekçiler ölüyor, patronlar semiriyor. Artık buna izin vermeyelim. Ne AKP için, ne temsil ettiği patronlar, sermayedarlar için dökülecek bir damla kanımız yok. Zalimlerin yaptıklarına karşı ağlamakla, gözyaşlarıyla hiçbir şey yapamayız, kazanamayız. Biz işçiler savaş da istemiyoruz, düşmanlık da! Bir araya gelelim, örgütlü bir biçimde hem savaşa hem bu zalim düzene karşı mücadele edelim.