
Firmalar arasında bir rekabet vardır. Her firma ürettiği ürünlerin kaliteli olduğunu söyler. Aslında üretilen ürünlerin kalite düzeyi hemen hemen aynıdır. Ürünlerinin piyasada daha çok satılabilmesi için burjuva medyaya reklamlar verirler. Örneğin, “Üç Al Bir Öde”, “100 Liralık Alışverişe 30 Lira Bonus” gibi reklamlar yapılıyor.
Çalıştığımız fabrikada buna benzer bir durum yaşanıyor. Patron fabrikaya işçi bulamadığından “5 Arkadaşını Getir 50 TL Götür” gibi bir kampanya başlattı. Böylece patron her işçiye 50 lira değer biçip nasıl kıymet verdiğini de göstermiş oldu. Bu kampanyanın asıl nedeni fabrikada çok sık işten çıkarma olması. Çünkü fabrikada işler yoğunken çalıştırılan işçiler, işler azaldığında kapının önüne koyuluyorlar. Bu nedenle de işçiler burada çalışmayı tercih etmiyor.
Bu afiş fabrikaya ilk asıldığında işçiler olarak epey şaşırdık. Aramızda farklı diyaloglar geçmeye başladı. Meselâ bir işçi arkadaşımız, “beş arkadaşımızı getirip de onlardan küfür mü yiyeceğiz?” diye serzenişte bulundu. Başka bir arkadaşımız “beş arkadaşımı getireceğim, fakat parayı vermemek için dördünü alacak, beşincisini almayacak” diyerek patronun kurnazlığına dikkat çekti.
Bizim fabrikada her gün patronun buna benzer ayak oyunları dönüp duruyor. Fabrikamızda sendika olmasına rağmen buna karşı örgütlü mücadele edemiyoruz. İşçilere düşen sorumluluk ise birlikte hareket edip, bu oyunlara karşı örgütlü mücadele etmektir.
Yaşasın işçilerin örgütlü mücadelesi!