Ankara’da katledilen “Barış Karanfilleri”nin uğurlanması sürüyor. İnşaat İşçileri Sendikası’nın kurucularından ve Yürütme Kurulu Üyesi Tekin Aslan dün Kartal Cemevi’nde yapılan törenle toprağa verildi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da törene katıldı. Kartal Cemevi’nden sonra cenaze Kartal Meydanı’na yürüyüşle getirildi. Binlerce insanın katıldığı yürüyüşte öfke büyüktü. AKP ilçe binasının önünden geçilirken, “Katil AKP Hesap Verecek”, “Hırsız, Katil Erdoğan”, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganları haykırıldı.
Kartal Meydanı’na gelindiğinde saygı duruşu yapıldı. Kartal Meydanı’nda Tekin Aslan’ın İnşaat İşçileri Sendikası’ndan yakın arkadaşı Remzi Yılmaz bir açıklama yaptı: “Ankara’da yaşanan katliamın failleri meçhul değil. Kimse kimseyi kandırmasın. Tekin’in ve tüm yoldaşlarımızın katillerini bizler çok iyi tanıyoruz. Sivas’tan, Maraş’tan, Roboski’den, Suruç’tan tanıyoruz onları. Soma’dan, Ermenek’ten, Torunlar’dan tanıyoruz onları. Fabrikalarda işçi kardeşlerimizi azgınca sömüren, kanlarını emen vampirlerdir yoldaşlarımızın katilleri… Sokakları kana bulayan, karartma gecelerde evleri tarayan, nice çocuklarımızı; Ceylan’ı, Uğur’u, Berkin’i sokak ortasında katledenlerdir. Halkların kardeşliği ve işçi sınıfının özgürlüğü düşümüz ve irademiz karşısında tir tir titreyenlerdir katilleri… Katillerini tanıyoruz ve ant olsun ki bu kanlı katliamın hesabını soracağız.” Basın açıklamasından sonra arkadaşları ve ailesi gözyaşlarına boğuldular, daha fazla konuşamadılar.
Cenaze törenine katılan HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bütün ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin, Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, insani değerler etrafında buluşmuş, özgürlükten ve emekten yana direnen herkesin, hepimizin başı sağ olsun” dedi. “Onlar öldürdükçe biz çoğalacağız. Dimdik ayakta duracağız ve şehit olan yoldaşlarımıza verdiğimiz barış ve özgürlük sözünü yerine getirene kadar yılmayacağız, hep birlikte direneceğiz” diyen Demirtaş, “Gelin devletin etrafında kenetlenelim” diyen hükümete, “Biz katillerimizin etrafında birleşmeyiz. Biz insanlık değerleri etrafında birleşiriz” diye seslendi.
Demirtaş’ın konuşmasının ardından cenaze Tuzla-Aydınlı mezarlığına götürüldü. Otobüslerle Aydınlı’ya gelen kitle Tekin Aslan’ı son yolculuğuna uğurladı.
Güney Doğan sonsuzluğa uğurlandı
Güney Doğan 23 yaşındaydı. İTÜ İnşaat Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiydi. Devletin kin ve nefret dolu savaş politikalarına karşı Ankara’da yapılacak olan barış mitingine katılmıştı. İnadına barış demek için o gün orada biraya gelen binlerce emekçi, öğrenci ve sosyalistlerden biriydi.
12 Ekim Pazartesi günü Güney Doğan için Taşdelen Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar, öğrenciler, siyasi partiler, Sarıgazi ve çevre ilçelerden barış yanlısı yüzlerce insan katıldı. Cenaze töreninin gerçekleşeceği ana kadar katliam, atılan “Katil Devlet Hesap Verecek”, “İnadına Barış İnadına Kardeşlik”, “Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarıyla lanetlendi. Tören sırasında, katledilen Güney’in babası oğlunun mücadelesini desteklediğini söyledi ve sadece “barış, barış, inadına barış” dedi. Törende yapılan konuşmalardaki ortak düşünce devletin katliamcı geleneğinin devam ettiğiydi. Tüm konuşmalarda “asla yılmayacağız, barışı dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz” vurgusu yapıldı. Cenaze töreninin ardından yürüyüşe geçildi ve Güney’in cenazesi defnedildi.
Kemal Tayfun Benol sonsuzluğa uğurlandı
Ankara’daki saldırının kurbanlarından Kemal Tayfun Benol, Karacaahmet’teki Şakirin Camiinde düzenlenen cenaze törenin ardından Başıbüyükte’ki mezarlıkta defnedildi. Cenaze töreninden önce ailesi, yoldaşları ve çeşitli grupların katılımıyla Nuhkuyusu Caddesi üzerinde bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş boyunca katliama olan öfke, “Saray Savaş, Halklar Barış İstiyor”, “Hırsız, Katil Erdoğan”, “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi”, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganları haykırıldı. Cami’de kılınan namazın ardından, kızıl bayrağa sarılan tabutu Başıbüyük’teki aile mezarlığına defnedilmek üzere yola çıkarıldı.
Barış çağrısını haykırmak için Ankara’daki mitinge katılan Kemal Tayfun Benol, İnşaat İşçileri Sendikası’nın kurucularından biriydi ve Politika Gazatesi’nin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürüydü. Sendika kortejindeki arkadaşlarını görmek için eşi Gülderen’in yanından ayrıldı. Bu sırada patlama çok yakınında gerçekleşti ve Benol hayatını kaybetti.
AKP’nin, seçim başarısızlığından sonra başlattığı kanlı süreç büyüyerek devam ediyor. Toplumda estirmeye çalıştığı korku ve yıldırma politikasıyla bir türlü istediğine ulaşamıyor. Muhalefet edenleri, barıştan yana olanları, demokrasi isteyenleri, kardeşkanı dökmek istemeyenleri teslim almak için yaptığı hamleler ters tepiyor. Eylemler boyunca çeşitli işyerlerinden gelen işçiler, kendi işyerlerinde duyarlılık ve öfkenin hâkim olduğunu, milliyetçi hassasiyeti olanların bile bu kanı AKP’nin döktüğüne inandıklarını, kendi sendikalarının da grev kararı alması yönünde taleplerde bulunduklarını ifade ettiler. Şurası kesin ki, döktükleri kan egemenleri kurtaramayacak!