İzmir Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Stal Gürmak A.Ş. işçileri ile Aliağa’da bulunan Kocaer Metal işçilerinin direnişi devam ediyor.
Kocaer’de kölece çalışma koşullarına isyan eden işçiler mücadele başlatmış ve 46 işçi işten atılmıştı. İşten atılan işçiler işyeri önünde direniş başlatmışlardı. Dün işyeri önünde bir açıklama yapan işçiler, “Kocaer işçileri olarak, 16 gündür Kocaer önünde sürdürdüğümüz onurlu mücadelemizi 16. gününden sonra fabrika önünde değil, bundan sonra çalışacağımız sömürü ve köleliğin hüküm sürdüğü diğer fabrikalarda örmek üzere fabrika önünden ayrıldığımızı bildirmek üzere tüm emek dostlarını 20 Ekim saat 15:30’da Habaş karşısı Kocaer fabrikası önüne, aynı akşam saat 19:00’da Karşıyaka İzban önüne çağırıyoruz. 16 günlük mücadelemiz içinde doğrularımız ve yanlışlarımızla birçok değerlendirme yaptık ve tek kurtuluşun ancak birlikten doğabileceği gerçeğini döne döne hissettik. Kocaer işçileri olarak ‘bu daha başlangıç’ diyoruz” diyerek dayanışma çağrısı yaptılar.
90 işçinin çalıştığı Gürmak’ta ise işçiler, Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikasında örgütlenme çalışmaları başlattılar. İşçiler, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı çay içmeme ve yemek yememe eylemi başlatınca işveren önce bir işçiyi işten attı. Ancak işçiler geri adım atmayınca patron işten atma saldırısını sürdürdü. Önce 6, daha sonra da 27 işçi işten atıldı. İşçilerin işyeri önünde başlattıkları direniş 6. gününe girdi.
Yıllardır Gürmak’ta çalışan ve işten atılan Hasan Hezer, mücadeleleri hakkında şunları dile getirdi: “Hepimiz alın terimizle, kazandığımız ekmeği evimize götürmek için, çocuklarımız daha iyi yetişsin, karnı doysun diye çalışıyoruz. Ancak burada yaklaşık yedi aydır sürdürdüğümüz sendikalaşma çabası nedeniyle şirket yönetimi bize baskı ve tehditle yıldırmaya çalıştı. Bizler de 15 Ekimde yaklaşık yüzde 100’lük bir katılımla iş bıraktık. Ancak şirket birçok kez arkadaşımızı işten atmakla tehdit etti. Bir kısım arkadaş işbaşı yaptı ancak bir kısım arkadaş da, ‘ölmek var dönmek yok’ dedik ve bu mücadeleyi sürdürme kararı aldık.”
Çelik-İş yöneticileri ise, “Biz işverenle dostuz, onlarla iyi bir diyalog içindeyiz. Sorunlarımızı masa başında çözmek isteriz” diyerek işverene gül uzattı. Ancak “dost” patron işçilerin sendikalı ve daha da önemlisi bilinçli ve örgütlü olmasını istemiyor.