137 yıllık bir geçmişi olan, 53 bini aşkın çalışanıyla 37 ülkede üretim, 150 ülkede satış ağı bulunan, çocuk bezi ve kadın bakım ürünlerinin üretimini yapıldığı Kimberly-Clark Türkiye fabrikası, 21 Ekimde çalışanlarına fabrikanın kapandığını duyurdu. 300’ü aşkın işçinin iş akdi 27 Ekimde feshedilecek.
Kapitalist sömürü düzeninin içinde bulunduğu kriz tüm dünyada derinleşiyor. Kimberly Clark patronları da tıpkı diğer patronlar gibi krizin faturasını işçilere ödetmekte gecikmiyor. Gelecekte rekabet imkânının olmayacağını ve İstanbul fabrikasında yeterli teknolojinin olmadığını ileri süren firma, kapanış sebebini şöyle açıklıyor: “Avrupa-Ortadoğu-Afrika bölgesinin diğer kısımlarında daha fazla kapasitenin hizmete girmesiyle birlikte ihracat talebi azalmaktadır. Gelecekte, İstanbul fabrikasının kapasitesi, yerel piyasanın ihtiyacının çok üstünde olacaktır. Ayrıca fabrikada bebek bezi ve kadın bakım ürünleri üretilmesine rağmen ihtiyacımız olan çeşitlilikte marka üretecek teknolojimiz de bulunmamaktadır. Arsa üzerinde yeterli yer bulunmaması sebebiyle fabrika genişletilememektedir ve bina ve alt yapısı çok ciddi bir yatırım gerektirmektedir ki bu da geçerli bir seçenek değildir.”
İşçileri aldatmak konusunda “profesyonelleşmiş” firma temsilcileri, ayrıntılı bir açıklama yaparak firmanın kapanması nedeniyle şaşkınlık içindeki işçileri ağzını açamaz hale getirdiler. İşçilerle yapılan toplantının yanı sıra her birine kendi adına hazırlanmış ve durumu açıklayan dört sayfalık birer mektup verildi. Bu tablo karşısında çaresizlik içinde olan işçiler, “iyi niyetli fabrika, daha ne yapsın!” psikolojisine kapıldılar. Firma yetkilileri her şeyi en ayrıntısına kadar büyük bir titizlikle düşünmüş; Şok edici karar karşısında işçilere psikolojik destek sağlayacaklarını dahi duyurmuşlardı. E daha ne yapsınlar! İşçilere verilen mektupta şöyle yazıyordu: “Fabrika ile ilgili haberlerin sizin için şok edici olduğunu anlıyoruz. Desteğe veya yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, sizin için harici ve bağımsız bir şirket tarafından sağlanacak bir çalışan yardım programı organize ettik. Bu hizmet, beklenmeyen olayların üstesinden gelmeniz için destek, bilgi, tavsiye ve uzman görüşü sunmaktadır. Bu hizmet ayrıca, sağlıklı kalmanız ve fiziksel, ruhsal ve duygusal refahınızı korumanız için etkin rehberlik hizmeti de verecektir.
300’ü aşkın işçinin işten çıkarılması demek 300 ailenin evine ekmek götürememesi, çoluk çocuk 1500’den fazla insanın bu işsizlikten etkilenmesi demektir. Ancak patronların gözünde işçilerin yıllarca ter akıtmış, sermayelerine sermaye katmış olmasının bir kıymeti yoktur. İşçiler yıllarca sadakatle, iyi niyetlerle ter akıttıktan sonra yaşına başına bakılmadan bir günde kapının önüne koyuluverirler. İşçiler bundan sonraki süreçte patronların işten atma, krizin faturasını kesme saldırıları karşısında daha hazırlıklı olmalıdırlar. Bu hazırlık işçilerin bir araya gelmesi, örgütlenmesi demektir.