
Geçtiğimiz günlerde DİSK-AR 2015 yılı işsizlik oranlarına dair yaptığı araştırmayı yayınladı. DİSK-AR’ın yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de şu anda işsizlik oranı %17,5. Yani 5 milyon 473 bin kişi işsiz durumda. Özellikle üniversite mezunu olan genç işçilerde işsizlik oranı daha da yüksek!
Türkiye’de düşük ücretler, çalışma saatlerinin uzamasına ve işsizlik oranlarının artmasına yol açıyor. Günlük çalışma saatlerinin yasalara göre 8 saat olmasına karşın bugün pek çok sektörde işçiler, günde 12 ila 16 saat arasında çalıştırılıyor. Bu demek oluyor ki çalışma saatleri fiili olarak artmış durumda. Bunun en büyük sebeplerinden biri kuşkusuz düşük ücretlerdir. Milyonlarca işçi asgari ücretle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Türk-İş’in yaptığı araştırmaya göre açlık sınırı 1379 lira, yoksulluk sınırı ise 4473 liradır. Bugün işçi maaşları bu rakamların çok çok altında kalıyor. Ev kiraları almış başını gidiyor buna bir de diğer harcamalar eklendiğinde hiçbir işçiye aldığı maaş yetmiyor. Bu da beraberinde fazla mesai ve uzun çalışma saatlerini getiriyor. Üç işçinin yapacağı işi patron böylelikle bir işçiye yaptırmış oluyor. Bu durumda işsizlik hanesine iki işçi daha eklenmiş oluyor.
İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır!” sloganıyla çok kapsamlı bir kampanya yürütüyor. UİD-DER’li işçiler, bu bağlamda kendi fabrikalarında, sendikalarında çalışmalar yürütüyorlar, örgütleniyorlar. Seminerler, stantlar düzenleyerek hemen her sektörden işçilere ulaşmaya devam ediyorlar. UİD-DER’li işçiler taleplerini dillendirirken tüm işçileri de bu talepler etrafında örgütlenmeye ve birlik olmaya çağırıyor:
Taşeron İş Kazası ve Ölüm Demektir, Yasaklansın!
Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın, Herkese İş!
Mesailer Değil Ücretler Arttırılsın!
Tüm İşçilere İş Güvencesi!
Çay ve Yemek Molaları Çalışma Süresinden Sayılsın!
Sendikalaşmanın Önündeki Tüm Engeller Kaldırılsın!
Evet, biz işçiler birlikte ve örgütlü olmazsak eğer, patronlar işsizliği bize karşı kullanmaya devam edecekler. Bizlerin örgütsüz olmasından faydalanan patronlar bize düşük ücretleri ve kötü çalışma koşullarını dayatıyorlar. Bizler de kendi taleplerimiz etrafında birleşmeli ve bunu patronlara dayatmalıyız.