
Yalan, dolan, hile ve hurdayla seçimlerden birinci parti olarak çıkan AKP, “istikrar sürsün” diyerek bu seçimlerde emekçilerden oy topladı. Ne yazık ki işçilerin önemli bir kesimi, çeşitli kaygılar ve esas olarak da örgütsüzlüğünden dolayı tekrar AKP’ye yöneldi. Oysa istikrar nasıl sürecekti, 13 yıldır istikrar mı vardı? Ya da onların istikrarı bize neler getiriyordu?
İstikrarın bizim açımızdan ne olduğunu hem bir mahalleli hem de bir işçi olarak ele almak istedim. Çalışma koşullarına detaylıca girmeyeceğim çünkü çok istikrarlı bir şekilde fazla mesailere kalıyoruz, ücretlerimiz de istikrarlı bir şekilde asgari ücret seviyesinde kalmaya devam ediyor, iş kazaları ve işçi ölümlerinde de istikrar devam ediyor. İşten atılma korkusu yüzünden, aynı bir asker gibi, yöneticilerin karşısında istikrarlı bir şekilde neredeyse esas duruşa geçiyoruz.
Ben Esenyurt’ta oturuyorum, mahallelerimizde de durum pek farklı değil. Aldığımız maaşın yarısı ya ev kirasına ya da iki katı kredilere gidiyor. Esenyurt işsizliğin en istikrarlı olduğu mahallelerden biri olduğu gibi, uyuşturucu sektörünün de istikrarlı bir canlılık içinde olduğu yerlerden biridir. Binlerce torbacı körpecik çocuklarımızı pençesine düşürmektedir. Her yerde aslan kesilen devlet, her nedense Esenyurt tam bir bataklığa dönerken ortalıkta gözükmüyor. En ufak bir hak arama mücadelesinde, basın açıklamasında kolluk kuvvetleriyle hemen orada biten devlet, Esenyurt’un göbeğinde hem de her akşam aleni ve istikrarlı bir şekilde kumar oynatılmasına rağmen, hemen hemen her park, her köşe başı uyuşturucu tacirleriyle doluyken, nedense ortalarda gözükmüyor!
AKP’li olan Esenyurt belediyesi, diktiği bir ağacın bile açılışını yaparken, bölgede yaşanan çok ciddi sorunlara karşı adeta üç maymunu oynuyor. Yani dostlar, Esenyurt’ta ağır çalışma koşulları, iş kazaları ve işçi ölümleri, uzun iş saatleri, uyuşturucu ve kumar, mücadeleci işçilere baskılar istikrarlı bir şekilde sürüyor. İstikrar namına başka da gördüğümüz bir şey yok!
Peki, sizin oralar nasıl?