Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan IFF Aroma ve Esans Sanayi fabrikasının işçileri, sendikal örgütlenme çalışması nedeniyle işten atıldılar. Bu haksızlık karşısında direnişe geçen işçiler bu kez valisiyle, kaymakamıyla, polisiyle devletin baskısı ile karşı karşıya geldiler. Vali ve Kaymakam genelgeler ve tebligatlar göndererek direniş çadırının kaldırılmasını, işçilerin fabrika önünden ayrılmasını istediler. Polisi işçilerin üzerine saldılar. Polisin baskıcı ve yasakçı tutumları, saldırıları işçileri yıldırmadı. IFF işçileri direnişlerinin 67. gününde fabrika önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler ve haklı mücadelelerine yönelik baskıları kınadılar.
Fabrika önündeki eylem, sınıf dayanışmasının anlamlı örneklerinden biri oldu. Mücadele örgütümüz UİD-DER, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, Gebze Sendikalar Birliği içinde yer alan sendikalar ile Legrand, Arfesan, Aperam, Dostel, Plascam, Tekno Kauçuk, Revago, Alpla, Megaplas, Kent, Knorr işçileri eyleme destek verdiler.
IFF işçileri destek ve dayanışma için eylemde yer alan sınıf kardeşlerini selamladılar ve kitleye şöyle seslendiler: “Biz IFF işçileri tam 67 gündür organize sanayi bölgesinde, ‘adalet istiyoruz, hukuk istiyoruz, anayasal hakkımızı istiyoruz, işçi sağlığı iş güvenliği istiyoruz’ diyoruz. Biz IFF işçileri olarak biliyoruz, bu dava sadece IFF işçilerinin değil bu organize sanayi bölgesindeki sessiz çoğunluğun sesidir. Biz IFF işçileri olarak burada kaybedersek Gebze’deki bütün işçiler kaybedecek. Eğer IFF işçileri kazanırsa organize sanayideki ve bütün işçi sınıfı kazanacak.”
Basın açıklamasından önce söz alan Gebze Sendikalar Birliği dönem sözcüsü ve Petrol-İş Şube Başkanı Süleyman Akyüz ortak bir açıklama yaptı. Akyüz açıklamasında şu sözlere yer verdi: “IFF işçilerinin buradaki mücadelesi sadece hak arama veya sendikal mücadele değil, Türkiye’de hak aramanın ne kadar zor olduğunun, kimlerin bu mücadelenin karşısında durduğunun da görülmesi bakımından çok önemlidir. Burada direniş çadırının olmaması IFF işçisini asla durdurmayacaktır. Bu mücadeleye hem Sendikalar Birliği olarak hem de sivil toplum örgütleri olarak destek verilecektir. Buradan devlet ve hükümet yetkililerine sesleniyorum, bırakın işçiyle, hak arama mücadelesi verenlerle uğraşmayı! Tomaların ne işi var bir işçi fabrikası önünde? Ekmeğinin mücadelesini veren bu işçilere, onurunun mücadelesini veren bu işçilere reva görülen müdahaleye bak! ‘Hak arayamazsınız, mücadele edemezsiniz’ diyorlar. Vereceğiz, sonuna kadar vereceğiz!” Bu konuşmanın ardından işçiler “Direne Direne Kazanacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarını hep birlikte attı.
Sendikalar Birliği adına yapılan konuşmadan sonra basın açıklamasına geçildi. Basın açıklaması metni önce İngilizce ardından da Türkçe okundu. Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme uzmanı Yunus Durdu tarafından gerçekleştirilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “IFF Aroma işvereni, direncimizi kıramayacaksın sen. IFF aroma işvereni kural tanımazlıkta bir basamak daha atladı. Anayasayı ihlal ettiği yetmiyor, şimdi de direniş yapan işçileri taciz ediyor. Fabrika yerinde toplanma alanlarını dağıttı, çadırları söktürttü, güvenlik güçleriyle şiddet uygulamaya başladı. Ey IFF işvereni biz IFF önünde piknik yapmıyoruz, özgürlüklerimizin mücadelesini adam gibi veriyoruz. Şiddetle, çadırlarımızı sökmekle mücadelemizi durdurmayı mümkün sanıyorsanız gerçekten gaflet içindesiniz. Bizi haklı davamızdan hiçbir güç geri döndüremez. Bugün burada kararlığımızı ilan etmek için toplandık. Karşımıza hangi güçle çıkarsanız çıkın, direnişimizi asla durduramayacaksınız. Hiç kuşkunuz olmasın sonunda kazanan IFF işçisi olacak. Kazanan Türkiye işçi sınıfı olacak.” Bu konuşmanın ardından işçiler “Ölmek Var Dönmek Yok” “Zafer Direnen İşçilerin Olacak” “Birleşen İşçiler Yenilmezler” sloganlarını attı.
Basın açıklamasının ardından direnişçi işçiler halaylar çektiler, sloganları attılar. Desteğe gelenleri yine beklediklerini ve direnişi kazanana dek mücadeleyi devam ettireceklerini belirttiler.