
Bizler cam sektöründe çalışan taşeron işçileriz. Taşeron işçisi olduğumuz için işyerimizde yemekler kötü, ücretlerimiz asgari ücret. Yıllardır çalışan işçi arkadaşlarımızdan çok azı asgari ücretin biraz üstünde bir ücret alabiliyor. İşyerimizde belirli aralıklarla taşeron firma değiştiği için burada bir işçi yıllarca çalışsa bile yıllık izni 14 işgününü geçmiyor. Hiçbir sosyal hakkımız yok, maaşlarımız çok düşük olduğu için ay sonunu getirebilmek için sürekli mesailere kalıyoruz. Bazı işçi arkadaşlarımız ise geçinemedikleri için bir hafta boyunca her gün 16 saat çalışmak zorunda kalıyorlar. Birçok işçinin kredi borcu var. Kiminin iki, kiminin üç, hatta dört bankaya birden aylık düzenli ödediği kredi borcu var. Bir kredi kendi üzerine, bir kredi eşinin üzerine, bir kredi borcu da babasının üzerine! Hal böyle olunca tüm mesailere kalmak zorunda kalıyorlar.
Tüm bunları neden anlatıyoruz? Biz UİD-DER’in sitesinde Şişecam işçilerinin işten çıkarılma saldırısına karşı Mersin’deki eylemlerini anlatan haberleri okuduk. Ve aynı sektörde çalışan taşeron işçiler olarak bu haberleri görünce aklımıza hemen kendi koşullarımız geldi. Siz Şişecam’da yıllardır çalıştığınızı ve çalışma koşullarınız nedeniyle birçok meslek hastalığına yakalandığınızı anlatmışsınız. İşveren ise şimdi geçmiş karşınıza sizi işten çıkaracağını söylüyor. İşten çıkarmanın gerekçesi olarak da fırın kapatmaları gösteriyor. Bizler de sizin gibi aynı sektörde çalışmamıza rağmen aramızda çok önemli bir fark var. Siz sendikalı ve kadrolu çalışıyorsunuz, biz ise taşerona bağlı olarak ve hiçbir hakkı olmadan çalışan işçileriz. Bu koşullarda çalışmamızın sebebi örgütsüz oluşumuzdan kaynaklanıyor. Sizlerin şartlarını bizimkilerin düzeyine çekmek, haklarınızı yok etmek istiyorlar. Bu nedenle sizin var olan örgütlülüğünüzü ve kazanımlarınızı koruyabilmek için işten çıkarmalara karşı yaptığınız eylemler çok kıymetli.
Sizin de anlattığınız gibi işveren sizi işten çıkardığında bir süre sonra sizin yerinize çok daha düşük ücretlere ve belki de bizim gibi taşeron işçileri işe alacak. Siz Şişecam’a yıllardır emek verdiniz, şimdi buradan çıkıp başka bir fabrikada çalışmak isteseniz çok daha kötü koşullarda ve asgari ücrete çalışmak zorunda kalacaksınız. İşveren sizin yıllardır Şişecam’a verdiğiniz emeğinize karşılık size işsizliği ve daha kötü koşullarda çalışmayı reva görüyor. Diyelim ki bazılarınızın yaşı emekli olmaya yakın ve birkaç yıl dişinizi sıkıp emekliliği bekleyeceksiniz. Ama bu da çare değil. Çünkü ilerde Şişecam’da yine sizin çocuklarınız, akrabalarınız ve o bölgenin insanları çalışacak. Ve siz bu saldırıyı geri püskürtemezseniz aslında sadece siz kaybetmeyeceksiniz. Sizden sonra o fabrikalarda çalışacak çocuklarınıza, akrabalarınıza yani sizden sonraki işçilere daha kötü çalışma koşullarını miras bırakacaksınız.
Biz taşeronda çalışan cam işçileri olarak kendi yaşadığımız sorunları çözebilmek için bir araya gelmeye çalışıyoruz. Bizim gibi taşeron işçilerin, işsizlerin sizler için bir tehdit olarak ileri sürüldüğünü biliyoruz. Haklarımız için mücadele ettikçe sizlerin mücadelesine katkı koymuş olacağımızı biliyoruz. Ve aynı sektörde çalışan cam işçileri olarak biliyoruz ki siz kaybederseniz sadece siz değil, biz de kaybedeceğiz. Ama siz kazanırsanız ve var olan haklarınıza sahip çıkabilirseniz, bu da sadece sizin değil tüm işçi sınıfının kazanımı olacak. Ve bize de moral verecek. Biz taşeron cam işçileri olarak buradan mücadelenizi destekliyor ve mücadelenizin başarıya ulaşmasını canı gönülden istiyoruz. Mücadelemizi sizin mücadelenizle birleştirmek üzere büyütmeye devam ediyoruz.
Kurtuluş Yok Tek Başına ya Hep Beraber ya Hiç Birimiz!