Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğimizin hazırlamış olduğu “1 MAYIS KARANFİLLERİ” adlı oyunumuzu, 13 Nisan Pazar günü Kocamustafapaşa’daki bir tiyatro salonunda sergiledik. Hepimiz çok heyecanlıydık. Aylardır, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştığımız bu oyunu sahneye koyduk.
Oyuna çok emek verildi. Oyuncuların hepsi çalışan işçi arkadaşlarımızdı. Hatta birçoğu da vardiyalı çalışan arkadaşlarımızdı. Provalardan sonra uyumadan işe gittiler; kimisi de vardiya çıkışı provalara katıldı. Yönetmeninden oyuncusuna, dekorcusundan kostümcüsüne, makyajcısından ışıkçısına, müzikçisinden kameramanına, suflörüne kadar hepsi işçilerden oluşmuştu. Muazzam bir şeydi.
1 Mayıs Karanfilleri adlı oyun, 1 Mayıs’ın tarihini anlatıyor. Amerikan işçi sınıfının 8 saatlik işgünü için verdikleri mücadelede, patronlar sınıfı, işçi önderlerini türlü dalaverelerle idama mahkûm ederek katlettiler. Bugün 8 saatlik işgününe, en azından yasal olarak sahipsek, bu mücadelenin ilk ateşini, asılmayı göze alarak işçilere önderlik edenler ve onların ardından giden Amerikan işçi sınıfı yakmıştır. Ve bu nedenle 1 Mayıs işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olarak dünyanın dört bir köşesinde işçiler tarafından kutlanmaktadır.
Amerikan burjuvazisi, işçi önderlerini idama mahkûm etti: idam kararını veren jüri üyeleri parababalarıydı. İdamı veren yargıç patronlar tarafından ödüllendirilip Amerikan çelik tekelinin başına geçirildi. Sırf işçi önderlerini ortadan kaldırmak için patronlar yalan yanlış yazdılar çizdiler. İşçi önderlerinden August Spies idama mahkûm edilirken şu sözleri söylüyordu; “Eğer bizi asarak tahakküm altındaki milyonların, sefalet içinde çalışan ve kurtuluşu bekleyen milyonların bu hareketini, işçi hareketini ezebileceğinizi umuyorsanız, eğer düşünceniz buysa, o zaman asın bizi. Burada bir kıvılcımı yok ediyorsunuz ama şurada, burada, arkanızda ve önünüzde, her yerde alevler yükselecek. Bu gizli bir ateş bunu asla ve asla söndüremeyeceksiniz.” Amerikan burjuvazisi işçi sınıfının önderlerini asmış olsa bile, işçi sınıfının mücadele azmini yok edemedi ve edemeyecekler de! İşçi sınıfı, önderlerine sahip çıktı. Onların anısı her 1 Mayıs günü işçilerin sloganlarında ve marşlarında tekrar tekrar can buluyor.
Burjuvazi işçi sınıfından çok korkuyor; işçi kitleleri bir uyanırsa, kendilerinin yok olacaklarını biliyorlar. Elbet işçi ve emekçi kitleler bir gün ayağa kalkacak, ödenmiş bedellerin hesabını patronlardan soracak. Hayatı yaratan dev, muhakkak bir gün uyanacak. Bu mümkün işçi kardeşlerim! 1 Mayıs işçi sınıfına kalan anlamlı ve önemli bir gündür. 1 Mayıs’ta alanlarda olmalıyız. 1 Mayıs’ı yaşatmalıyız.
UİD-DER işçilerin okuludur bana göre; eğer UİD-DER’e gelmeseydim bunların hiçbirinden haberim olmayacaktı. İşçilerin tarihinden haberim olmayacaktı. Ben UİD-DER’de çok şey öğrendim. Okulumuza işçi kardeşlerimizi taşımalıyız, onlara da bu güzellikleri anlatmalıyız ve 1 Mayıs’ta UİD-DER pankartı altında taleplerimizi haykırmalıyız. UİD-DER pankartı altında birleşelim, derneğimize sahip çıkalım işçi kardeşlerim. Gücümüzü birleştirelim.
SELAM OLSUN 1 MAYIS’I BİZLERE ARMAĞAN EDENLERE!