
İşçiler, kardeşler!
Patronların kâr hırsı dinmiyor, açgözlülük sınır tanımıyor. Pek çok sosyal hakkımıza el koyan patronlar, kıdem tazminatımızı da elimizden almak istiyorlar. Daha önce bu yönde girişimde bulunan AKP hükümeti, işçi örgütlerinden gelen tepki üzerine geri adım atmak zorunda kalmıştı. Şimdi yeniden harekete geçen hükümet, asgari ücretteki artışı da bahane ederek, 2016 yılı içinde kıdem tazminatı düzenlemesini yasalaştırmak istiyor.
Kardeşler!
Amaç kıdem tazminatını bir fona devretme yoluyla onu bizlerin elinden almaktır. Kıdem tazminatının kaldırılmasıyla patronlar, istedikleri zaman istedikleri işçiyi kolayca işten atabilecekler. Çünkü kıdem tazminatı biz işçiler için bir iş güvencesidir. Bu güvencenin kaldırılmasıyla patronların önündeki tüm engeller de kalkmış olacak. Kıdem tazminatının kaldırılmasıyla işçilik maliyetleri ucuzlayacak ve patronlar daha fazla kâr elde edecekler. Yani her durumda kaybeden bizler olacağız.
Kıdem tazminatımızı yok etmek üzere çalışma yürüten hükümet, bizleri ikna etmeye çalışıyor. “İşçilerin çoğu kıdem tazminatı alamıyor, fonla birlikte tüm işçiler tazminat alacak” diyor. Amaç kafaları karıştırmak, bizleri fona razı etmektir. Oysa fonla birlikte kıdem tazminatımız 30 gün üzerinden değil 15 gün üzerinden hesaplanacak. Böylece 15 günlük kıdemimizi kaybedeceğiz. Daha da önemlisi, fonda biriken paramızı alabilmek için 10 yıl beklemek zorunda kalacağız. Nedense bu gerçekleri bizlere söylemiyorlar!
İşçiler, kardeşler!
Kıdem tazminatının fona devredilmesi; özel istihdam büroları, esnek ve güvencesiz çalıştırma projesinin bir parçasıdır. Hükümetin amacı kıdem tazminatını kaldırmak, taşeron, esnek ve kısa süreli sözleşmeye dayalı, alabildiğine ucuz bir işgücü piyasası yaratmaktır. Bu piyasada özel istihdam büroları işçileri işe alacak ve aynı köle gibi başka patronlara günlük, aylık ya da senelik kiralayacak. Yani büyük kısmımızın sürekli işi ve sigortası olmayacağı için fonda biriken kıdemimiz de olmayacak. Olsa bile bu son derece düşük olacak.
Bu fonda biriken paralar ise patronlara peşkeş çekilecek. Zaten amaç büyük fonlar yaratmak ve bu fonları patronların kullanımına açmak... İşsizlik Sigortası Fonundan şu ana kadar patronların ve devletin kasasına 16 milyar lira aktarılmış durumda. Kıdem tazminatı fonunun da başına bu şekilde çorap örülecek. İşsizlik Sigortası Fonu üzerinde bizlerin hiçbir denetimi yok, kıdem tazminatı fonu üzerinde de işçilerin denetimi olmayacak. Patronlar kıdem fonunu istedikleri gibi kullanacak ve bizlerin parasını cebe indirecekler.
İşçileri düşündüklerini iddia edenler, işçilere yalan üstüne yalan söylüyorlar. Eğer hükümet gerçekten de tüm işçilerin kıdem tazminatı almasını istiyorsa taşeron, esnek ve güvencesiz çalışmayı yasaklamalı, özel istihdam büroları kurmaktan vazgeçmelidir. Bunların yanı sıra, kıdem tazminatı ödenmeyen işçinin tazminatını devlet karşılamalı ve daha sonra bunu patronlardan tahsil etmelidir.
İşçiler, kardeşler!
Dört yıl önce, biz işçilerin hakları için mücadele eden UİD-DER’in yürüttüğü kampanya oldukça etkili olmuştu. “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyelim” sloganıyla Türkiye’nin işçi bölgelerinde yürüttüğümüz bu kampanya büyük ilgi görmüştü. Topladığımız 65 bin imzayı ve işçi kardeşlerimizin protestosunu bir dilekçe eşliğinde Meclis’e teslim etmiştik. O dönemde UİD-DER’e bir açıklama gönderen Çalışma Bakanlığı, kıdem tazminatının kaldırılmasının gündemde olmadığını bildiriyordu.
Ancak hükümet ve patronlar bir kez daha saldırıya geçmiş bulunuyor. Eğer biz işçiler ses vermezsek, sendikalarımız birleşip güçlü bir şekilde karşı çıkmazlarsa kıdem tazminatımız elden gidecek. Haklarımıza göz diken hükümetin ve patronların planlarını durduracak olan bizlerin birliğidir. Birleşmek ve haklarımıza sahip çıkmak zorundayız!
- Taşerona, özel istihdam bürolarına, güvencesiz çalıştırmaya hayır!
- Kıdem tazminatımıza dokunma!
- Kıdem tazminatı ödemeyen patronlara ağır cezalar verilsin!
- Kıdem tazminatı ödenmeyen işçinin tazminatını devlet ödesin, patronlardan tahsil etsin!