
İşçi sınıfının birliğini, örgütlülüğünü sağlamak ve güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. İşçi havzalarında, sanayi bölgelerinde çok yönlü çalışmalar yürüten UİD-DER’li işçiler 31 Ocakta, Gebze Kent Meydanı’nda bir stant açtılar. İşçilere, her fırsatta örgütlenmenin önemini aktaran İşçi Dayanışması’nın 94. sayısını ulaştırdılar. Stantta “Kıdem Tazminatımız Tehlikede! Sahip Çıkalım, Savunalım”, “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır”, “Mesailer Değil Ücretler Arttırılsın”, “Asgari Ücret Vergi Dışı Bırakılsın” gibi dövizler yer aldı. Metalden, petrokimyaya, gıdadan, tekstile pek çok sektörden işçiler yürüttüğümüz çalışmaları ziyaret ettiler ve talepleri çok doğru bulduklarını dile getirdiler.
Kıdem tazminatına yönelik saldırılar, asgari ücret, giderek ağırlaşan çalışma koşulları, iğneden ipliğe yapılan zamlar üzerine işçiler tepkilerini dile getirdiler. Bazı işçiler, sorunlarının dile getirilmesinden memnuniyetlerini “sizler bu yaptığınızla tam cennetlik insanlarsınız” sözleriyle ifade ettiler.
Bir kadın işçi; “Sözde asgari ücrete zam yaptık diyorlar. Keşke asgari ücret eski haliyle kalsaydı. Her şeye zam geldi. Daha biz zamlı maaşımızı bile alamadan faturalar iki katına fırladı. Bu da yetmezmiş gibi patronlar ‘ben 1300 lira veremem’ deyip işçi çıkardılar. Şimdi benim çalıştığım fabrikada 2 kişinin işini bir işçi yapıyor. Anlayacağınız işverenler bunu bile fırsata çevirdiler” dedi.
Metal işçisi bir kadın şöyle konuştu: “Ben hep 12 saat çalışıyorum. Dünyayla bağım kopmuş durumda. Hayattan bir şey anlamıyorum. Kendime zaman ayıramıyorum. Bu yaptığınız çok anlamlı. Keşke biz de bir şeyler yapabilsek.”
Bir öğrencinin tepkisi şöyleydi: “Ben öğrenciyim. Sizin elinizde kıdem tazminatının tehlikede olduğunu anlatan bir yazı gördüm. Bu yüzden geldim. Ben şu an öğrenciyim ama babam işçi. Ve babam şu an kıdem tazminatıyla ilgili bir sorun yaşıyor. Şunu çok iyi biliyorum ki kıdem tazminatı babamın hakkı olan bir şey.”
Bir petrokimya işçisi şöyle dedi: “Ben kıdem tazminatımızın elimizden alınmasına dönük çalışmaların olduğunu az önce sizden duydum. İnanın hiçbir şeyden haberim yok. Haberleri bile izleyemiyorum. Her gün 12 saat çalışıyorum. Bugün burada olmasaydınız yine haberim olamayacaktı.”
Başka bir petrokimya işçisi ise, “Ben AKP’ye oy vermiş bir işçiyim ve ben asgari ücrete yapılan şu zam karşısında inanın utanç duyuyorum. Yapılan zam zaten çok yetersiz. Bu da yetmedi her şeye zam geldi. Ben kirada oturuyorum. Ev sahibi evden çıkmamı istiyor. Geçenlerde ev aradım. Fiyatlar uçmuş. Bulduğum en ucuz ev 700 lira, hem de Gebze’de. Yani işçilerin bu kadar yoğun olduğu, çoğunun asgari ücretle çalıştığı bir yerde! Düşünün artık gerisini” dedi.
Standı ziyaret eden işçilerle yapılan sıcak sohbetlerde tüm bu sorunların üstesinden ancak örgütlü işçi sınıfının gelebileceği vurgusu yapılarak stant sona erdi.