UİD-DER tiyatro kulübünün hazırlamış olduğu bu oyunda bulunmaktan çok memnun oldum. Tüm gelen arkadaşlarımızın aynı kanıda olduğunu öğrendim. Bu tiyatro oyunu, kostümünden dekoruna, oyuncusuna, bizim gibi işçi arkadaşlarımız tarafından hazırlanmıştı. Emek ve çabalarını ortaya koydular. Emeklerine ve yüreklerine sağlık. Bu coşkuyu yaşayan ve yaşatan tüm dostlara teşekkürler. Bizler şunu öğrendik. Tiyatro yapıyoruz, şiir okuyoruz, spor yapıyoruz. Burjuvazinin tekelindeymiş gibi görünen bu tür sosyal faaliyetleri işçi sınıfı daha geniş kitlelere onları uyutmak için değil eğitmek ve gerçekleri göstermek için yapıyor. Oyunda Amerikan işçi sınıfının 1880’li yıllarda verdiği mücadele, önderlerinin yaptıkları, burjuvazinin tutumu, burjuva devletin ve kolluk kuvvetlerinin işçilere yaptığı katliam ve işçi sınıfı önderlerinin düzmece mahkemelerle idama mahkûm edilmesi ele alınıyor. Ve bu mücadelenin sonunda tüm dünya işçi sınıfının sahiplendiği 1 Mayıs ortaya çıkıyor. Ayrıca 8 saatlik çalışmanın nereden geldiğini, nasıl kazanıldığını gördük.
Evet, işçi sınıfı tarihin her döneminde haklarını mücadele ederek kazandı. Bizler biliyoruz ki işçi sınıfı örgütsüz olunca burjuvazi tüm haklarımızı daha kolay geri alıyor. Tarih ve coğrafyalar farklı olabiliyor. Ama gerçek olan bir şey var, burjuvalar her yerde ve her zaman aynı. Hatta çürüyen kapitalizm çağında daha saldırgan olup dünyayı yok oluşa sürüklüyor. İşçi sınıfına mücadele etmek ve örgütlenmek kalıyor.
Bizler örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şeyiz. Örgütlü gücümüzü göstermek burjuvaziye o korkuyu yine yaşatmak için, Amerikan işçi sınıfının bıraktığı mirasa tüm dünyada sahip çıkılması için 1 MAYIS’TA ALANLARA!
YAŞASIN 1 MAYIS!