
Yunanistan işçi sınıfı, Syriza hükümetinin kemer sıkma politikalarına son yılların en büyük genel grevi ile cevap verdi. 4 Şubatta gerçekleşen genel greve yarım milyon insan katıldı. Sendikaların çağrısıyla düzenlenen greve meslek örgütleri, esnaf ve çiftçiler de destek verdi. Atina’da düzenlenen mitinge 50 bin kişi katıldı. Bunun yanı sıra Selanik, Patras, Larissa, İraklion gibi kentlerde de gösteriler düzenlendi.
İktidara gelmesinin hemen ardından Syriza hükümeti, Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu’nun (AB ve IMF) dayatmalarına boyun eğdi ve kemer sıkma politikalarını uygulamaya girişti. Kitlelerde büyük bir umut yaratarak iktidara gelen hükümet, bu adımlarıyla kısa zamanda işçi ve emekçilerin tepkisini çekti. Özel sektörde örgütlenen sendikalar konfederasyonu GSEE ve kamu sektöründe örgütlenen sendikalar konfederasyonu ADEDY, grev çağrısı yapınca yüz binler sokağa döküldü. İşçiler, bu büyük grevle Yunanistan’a borç veren uluslararası kurumların dayattığı acı reçeteler nedeniyle işçi haklarına saldıran hükümetin politikalarına karşı mücadeleyi büyüteceklerini ortaya koydular.
Syriza, AB’den alacağı kurtarma paketi karşılığında emekli aylıklarında kesintiye gitmeyi ve 2019’a kadar pek çok ek ödemeyi kaldırmayı planlıyor. Ancak 2010’dan bu yana 11 kesinti gören emekliler bu defa kesintilere izin vermeyeceklerini ifade ediyorlar. Emekçilerin tepkisine rağmen bu hafta AB, IMF ve Dünya Bankası temsilcileri Yunanistan’a geldiler ve grev sürerken geniş polis koruması altında olan bir otelde kesintileri planladılar. Çalışma Bakanı ile görüşen “troyka” planlar yaparken Yunan işçiler ülkede hayatı durdurdular. Ulaşım araçları, taksiler, avukatlar, noterler, mühendisler çalışmadı; limanlar, okullar, hastaneler, eczaneler, marketler kapandı. Gazeteler basılmadı, web siteleri güncellenmedi.
Sokağa dökülen işçiler, gençler, emekliler öfkelerini ve taleplerini dile getirdiler. Emeklilik yaşının yükseltilmesine, kamu harcamalarındaki, sosyal haklardaki ve maaşlardaki kesintilere, arttırılan vergilere tepki gösterdiler. Mitinge katılan işçiler Sintagma Meydanı’na geldiklerinde polisin biber gazlı ve ses bombalı saldırısına maruz kaldılar. Ancak bu saldırı haftalardır eylemlerle seslerini duyurmaya çalışan işçileri dağıtmaya yetmedi.
Syriza, kemer sıkma politikalarına son vereceğini ve AB ile ilişkileri değişikliğe uğratacağını vaat ederek iktidara geldi. Fakat sözünde durmadı. AB’nin dayattığı kemer sıkma politikalarına nasıl yanıt verileceğini sözde bir referandumla halka danıştı. Referandum sonucu “hayır” çıkmasına rağmen Syriza hükümeti kesintilere devam etti. Yöneticilerinin bir çoğu Syriza üyesi olan sendikalarsa işçilerin tepkisi karşısında eylem çağrıları yapıyorlar ama hükümetin politikalarına karşı gerçek bir mücadele yürütmüyorlar. Yunan işçi sınıfı ise bu acı reçeteye karşı çıkacağını her fırsatta ortaya koyuyor.