
14 Şubat Pazar günü UİD-DER’li işçiler olarak işçi semti olan Sincan’da stant açtık. Kıdem tazminatının gaspına karşı yürüttüğümüz kampanyayı Sincanlı işçi ve emekçilere ulaştırdık. Taşeron işçilerle, kadın işçilerle, metal ve inşaat sektörlerinden işçilerle, ev emekçisi kadınlarla karşılaştık, sohbetler ettik.
Kıdem tazminatının fona devredilmesi, hükümetin ve patronların elindeki televizyon kanallarında iyi bir şeymiş gibi anlatılıyor. Bu şekilde tüm işçilerin kıdem tazminatı alabileceği söylenerek işçiler kandırılıyor. Sohbetlerimizde kıdem tazminatının fona devredilmesinin iyi bir şey olabileceğini söyleyen işçilerle de karşılaştık. Durumun böyle olmadığını, fonun patronlara peşkeş çekileceğini, iş güvencemizin elimizden alınacağını anlattık. Patronların hizmetindeki medyaya kanmamamız, işçi basınını takip etmemiz gerektiğini söyledik. Asgari ücrete yapılan zammın çok yetersiz olduğu ve bizlere yansımadığı üzerine sohbet ettik. Karşılaştığımız işçiler patronlara ve hükümete tepkilerini dile getirdiler.
Ahşap yapı işlerinde çalışan bir işçi: “11 bin işçinin çalıştığı bir firmada çalışıyordum. Sendikalaşmak için çok çabalamamıza rağmen işverenin diğer işçilerin üzerine basıncı ve sindirmesi yüzünden bunu başaramadık. Bugün de birçok işçinin bırak sendikayı, iş güvencesi bile yok.” dedi. Kıdem tazminatının gaspına karşı olduğunu, bunu durdurmak için işçilerin cesur olmaları gerektiğini söyledi.
Genç bir taşeron işçi, babasının şimdiki yasayla bile kıdem tazminatını alabilmek için çok uğraştığını, patrona dava açtığını anlattı. “Elinizdeki dövizleri gördüm ve babam kıdem tazminatını alamadığı için ilgimi çekti. Destekliyorum” dedi. Bizimle tekrar görüşmek istediğini söyledi. Arkadaşlarıyla birlikte imza atarak kampanyamıza destek oldular.
Emekli bir Din Kültürü Dersi Öğretmeni bu yasaya karşı olduğunu, hükümetin herkesi kandırdığını dile getirdi. Emekliler, çalışmayan öğrenciler, ev emekçisi kadınlar ve işsiz gençlerde UİD-DER’in kampanyasına destek verdiler.