
Yine bize bir müjde verdi hükümet; herkes kıdem tazminatı alacakmış! Özellikle taşeron işçiler üzerinden anlatılıyor. Malum, taşeron işçiler en fazla 11 aylık sözleşmelerle çalıştırılıyor. İş bitiminde işten ayrılınca tazminat alamıyor. Kıdem tazminatı fonunun hayata geçmesiyle tazminat alınabilecekmiş! Aslında mevcut hükümet yaptıklarını da deşifre etmiş oluyor. Taşeron çalışan işçi sayısı 12 yıl içinde 3 milyona ulaştı. Tabii bu, resmi olarak açıklanan bir rakam. Gerçek rakam bunun kat be kat üstünde! Bu halde iken bile bizi çok düşünen hükümet samimi ise herkesin kıdem tazminatı alması konusunda neredeyse her gün geçen torba yasaların içine bir madde eklemesi yeterli. “Çalışan işçi bir gün dahi çalışsa kıdem tazminatı alabilir” maddesi eklenirse herkese kıdem tazminatının yolu açılmış olur.
Dertleri bizim tazminat almamız değil tabii ki, asıl dertleri kısmen iş güvencemiz olan kıdem hakkımızı gasp etmek! Düşünsenize, yıllarca emek verdiğimiz bir işyerinde 50 yaşına geldiğimizde bile patron istediği an bizi işten çıkarabilecek. Kıdem vermek gibi bir derdi yok nasılsa! Sonra nasıl iş bulacağız? “Senin yaptığın işi bir çocuk bile yapar” cümlesini işyerlerinde sıkça duyarız. Eee biz nasıl iş bulacağız yaş ilerledikçe? 20 yaşında çakı gibi delikanlıyı mı alır, beni mi alır? Tabii ki onu alır. Hadi buyur gelsin işsizlik!
Yani burada bize bal gibi kazık atmış oluyor hükümet. Hem de ne kazık! Onun için biz de bu kazığı yemek istemiyorsak, örgütlenip buna karşı koymalıyız. Kıdem tazminatının elimizden alınmasını engellemek için işçiler olarak birleşip, örgütlenmeli, mücadele etmeliyiz.