İstanbul/Hadımköy’de bulunan ve Türkiye’de Pamir Gıda ismiyle üretim yapan Haribo’da, işçilerin direnişi sürüyor. Biri işçi sözcüsü iki işçinin işten atılması ve talep ettikleri %30 zam oranının verilmemesi üzerine, 22 Şubatta direnişe çıkan yaklaşık 250 işçi, mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyorlar.

İşçilerin direnişi karşısında giderek korkuya kapılan patron, çareyi polisi devreye sokarak işçileri tehdit etmekte arıyor. Direnişin 4. günü, fabrika önüne TOMA ve Çevik Kuvvet otobüslerinin yığılması işçilerin birliğini ve moralini bozmaya yetmedi. Haribo işçileri, katmerli sömürünün olduğu fabrikada, yıllardır alın terinin gasp edildiğini, polisin hakkını arayan işçinin değil, emek hırsızlarının karşısında durması gerektiğini söylüyorlar. Fabrika önüne direniş çadırı kurarak mücadelelerinde kararlı olduklarını dile getiren işçiler, direniş alanının kendilerinin ikinci evi olduğunu belirtiyorlar.

“Sevimli Ayıcık” sembolü, “Çocuk ya da büyük ol. Haribo’yla mutlu ol!” sloganıyla bilinen Alman şekerleme devi Haribo’da, işçiler açlık sınırının altında ücretlere, 12-16 saat çalıştırılıyorlar. Pazar günü mesailerin zorunlu olduğunu, tuvalete gitmek için bile izin aldıklarını dile getiren işçiler; “Haribo’da işçiye mutluluk haram!” sözleriyle Haribo’nun pazarlama sloganının ikiyüzlülüğüne dikkat çektiler. İşyerindeki çalışma koşullarını anlatan bir işçi, bıçağın kemiğe dayandığını ve artık yapılacak tek şeyin mücadele etmek olduğunu düşündüklerini söyledi. Her gün, amirler tarafından telefonla aranan ve direnişi bitirmeleri için baskı kurulan işçilerden birisi “Ben onurum için mücadele ediyorum. Kuru ekmeğe talim ederim yine de onuruma laf söyletmem, bu direnişi bırakmam!” diyerek mücadelelerinin haklılığına ve meşruluğuna inandığını belirtti.

Haribo işçileri, işçi sınıfının tek bilek, tek vücut olduğunda asla yenilmeyeceğine inandıklarını söyleyerek tüm sınıf kardeşlerini mücadelelerine ortak olmaya çağırıyorlar.