
İşçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik saldırılar her geçen gün artarak devam ediyor. Geçmiş işçi kuşaklarının çeşitli bedeller ödeyerek tırnaklarıyla kazıyıp sökercesine patronlardan aldıkları haklar, ne yazık ki bir bir geri alınıyor. İşçilerin örgütsüzlüğünü, dağınıklığını fırsat bilen patronlar ve onların hizmetindeki AKP hükümetinin uzun bir süredir gündeminde işçilerin kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesi ve kiralık işçilik konuları bulunuyor.
İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, 2011-12 yılında AKP hükümetinin kıdem tazminatının gasp edilmesini gündeme getiren yasa tasarısına karşı “Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim” sloganıyla büyük bir kampanya yürütmüştü. İşçilere kıdem tazminatını korumak için örgütlenmenin önemi anlatılmış ve 65 bin imza toplanmıştı. İşçilerin protestosu olan imzalar Meclise teslim edilmişti. Bu imzalar ve sendikaların protestoları karşılığını bulmuş ve hükümet geri adım atmak zorunda kalmıştı. Ancak aradan geçen 4 yıllık zaman zarfında patronlar ve AKP hükümeti aynı saldırıyı yeniden gündeme taşıdılar. Yine medyada “işçilere müjde” gibi bol yalanlı, aldatmacalı manşetler yer aldı. Bu yalanlarla işçilerin, emekçilerin kafası karıştırılmaya ve işçiler kıdem tazminatının fona devredilmesine razı edilmeye çalışılıyor.
İşçi sınıfının yüz yüze kaldığı her sorunu aşmanın yolunun örgütlenmek olduğunu yürüttüğü çalışmalarla anlatan ve işçilere yol gösteren UİD-DER, kıdem tazminatı saldırısına karşı tekrar alanlara çıkıyor ve işçileri bekleyen saldırıları anlatıyor. Bu kapsamda 6 Mart Pazar günü Gebze Kent Meydanı’nda bir stant düzenlendi. UİD-DER’li işçiler, “Kıdem Tazminatımız Tehlikede! Sahip Çıkalım, Savunalım”, “Kıdem Tazminatının Gaspına, Kölelik Bürolarına Geçit Vermeyelim” dövizleri taşıdılar. “İşçiler Köle Değildir, Köleliği Kabul Etmeyeceğiz” başlığıyla çıkan İşçi Dayanışması bülteniyle Gebzeli işçilere ulaştılar. Metal, petrokimya, inşaat, hizmet, gıda sektörlerinden işçilerin yanı sıra meslek liseli öğrenciler de standı ziyaret ederek yapılan bu çalışmaya destek verdiler.
Metal işçisi bir kadın, “Kıdem tazminatı olmazsa işçiliğin de hiçbir anlamı yok. Hiçbir güvencemiz kalmayacak. O zaman biz neye güvenerek çalışacağız. Ben bugün sizin anlattıklarınızı ve broşürlerinizi işyerindeki arkadaşlarıma anlatacağım. Herkes ne olduğunu öğrenmeli” dedi.
Petrol iş üyesi bir işçi, “Kiralık işçilik çok büyük bir sorun. Zaten kiralık işçilik yasasıyla tamamen köle olacak işçiler. Bizim sendikamızın bu konuyla ilgili eğitimleri oluyor. Biz bu nedenle bu yasayla bizi nelerin beklediğini öğrenmiş olduk” diyerek sendikaların eğitim vermesinin önemini hatırlattı.
Bir taşeron işçisi, “Taşerona bağlı çalışıyorum. Çalışma koşullarımız aşırı derecede kötü. Şimdi başımıza bir de kiralık işçiliği saracaklar. Yani daha kötü koşullara bizi mahkûm etmek istiyorlar” diyerek tepkisini ortaya koydu.
Türk Metal üyesi bir işçi, “Ben yıllardır çalışıyorum. Öyle ya da böyle bu koşullara bir şekilde alıştım. Şimdiyse kara kara düşünüyorum: ya çocuklarım, onlar ne olacak? Onların geleceği nasıl olacak? Biz ne yapmalıyız size destek olmak için?” diye sordu.
Birleşik Metal üyesi bir işçi: “Ben işçilerin bunca sorununu sadece işçilerin çözebileceğine inanıyorum. İşçiler bir araya gelse dünya yerinden oynar” derken işçilerin birliğinin önemine işaret etti.
Standı ziyaret eden pek çok işçiyle gerek kıdem tazminatı, gerek asgari ücrete yapılan sözde zam üzerine ve gerekse de Bursa’da onurlu bir mücadele yürüten Renault işçilerinin verdikleri mücadele üzerine anlamlı sohbetler gerçekleşti. Stant çalışması dayanışmanın, kardeşleşmenin, birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yapılarak sona erdirildi.