
Ek zam ve sendikal haklarının tanınması talebiyle mücadele eden ve işten atılan Renault işçilerinin 17 Martta başlattıkları direniş sürüyor. Renault yönetimi; MESS, hükümet ve Türk Metal çetesi ile birlikte hareket ederek işçilerin mücadelesini kırmak istedi ve 71 işçiyi tazminatsız olarak işten attı. İşten atılan işçilerden bir kısmı, polisin baskılarına rağmen fabrika önünde direnmeye devam ediyor.
Aralarında sözcülerin de olduğu işçiler, direnişlerinin yedinci gününde işe iade davası açtılar. 25 Mart sabahı adliye önünde basın açıklaması yapan işçiler, “Bizler anayasadaki hakkımızı kullanarak sendikal tercihimizi yaptık fakat işimizden olduk. Bugün hukuki anlamda ilk girişimimizi yaptık. Ama biz bu işin sadece hukuki yolla çözülmeyeceğini bildiğimiz için fabrika önündeki mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz” dediler.
Açıklamanın ardından fabrikanın önünde direnişlerini sürdürdükleri yere geçen işçiler, polis tarafından alandan uzaklaştırıldılar. Polisin fabrika yönetiminin çağrısı üzerine geldiği ve işçileri dayak ve gazla tehdit ederek alandan uzaklaştırdığı ifade ediliyor.
Polise tepki gösteren işçiler, haksız yere işten çıkarıldıklarını, kiralarını ve faturalarını ödeyemez duruma geldiklerini ifade ettiler. Direnişin ilk gününden bu yana işçiler sık sık polisin müdahalesine maruz kalıyorlar. Diğer direnişlerde olduğu gibi bu direnişte de polis, haksızlığa uğrayan işçilerin değil, işçileri işten atan patronun yanında olduğunu göstermiştir. Yani polis, her zamanki gibi sermaye sınıfına hizmet ettiğini kanıtlamıştır.
Renault yönetimi, tüm baskılarına ve tehditlerine rağmen mücadeleye devam eden işçilerin, fabrikadaki diğer işçileri etkilemesinden korkuyor. Renault yönetimi, Metal Fırtınasında kararlı duruşlarıyla diğer fabrikalarda çalışan on binlerce işçiyi etkileyen Renault işçilerinden intikam alıyor.
Renault işçileri tüm baskılara ve tehditlere rağmen direnişlerini sürdürmek istediklerini dile getiriyorlar.