
Macaristan’da Autoliv işçileri kazandı
Dünyanın pek çok ülkesinde fabrikaları olan Autoliv’in Macaristan’daki işçileri, ücretlerin yükseltilmesi için iki saatlik iş bırakma eylemi yaptılar. Autoliv yönetimi %2,5’lik bir ücret artışı teklif etmiş, işçiler ise bu teklifin utanç verici olduğunu ve %12 oranında bir artış istediklerini söylemişlerdi. İşçilerin talepleri defalarca reddedilmişti.
Şirketin daha önceki yönetimi işçilere, yılda bir maaş ikramiye ve diğer sosyal hakların ödeneceği sözünü vermiş, ancak yönetimin değişmesiyle alınan kararlar yerine getirilmemişti. Şirketin sözünü tutmaması işçilerde büyük bir öfke yaratmış ve eylem kararı almalarını sağlamıştı. Autoliv işçileri, ücretlerin yükseltilmesi talebinin yanı sıra, iş koşullarının da düzeltilmesini talep ediyorlar. Pek çok işçi, fabrikadaki havalandırma ve sıcaklık sorunu sebebiyle meslek hastalıklarına yakalanıyor.
İşçilerin 31 Martta gerçekleştirdikleri iki saatlik iş durdurma eylemi sonucu ücretlerin %10 arttırılacağı ve 1 Ocaktan itibaren geçerli farkların ödeneceği, ikramiyenin verileceği ve yıllık izinlerde tatil ödeneği verileceği duyuruldu.
Yunanistan’da binlerce işçi yeni yasaya karşı yürüdü
Yunanistan’ın pek çok kentinde emekçiler, yeni kemer sıkma paketine karşı protesto gösterileri düzenliyorlar. Bu paket, serbest çalışanlar ve işçiler için zaten zorlaştırılmış olan emeklilikte ücret kesintisi yapılmasını ve vergilerin arttırılmasını kapsıyor. Sendikalar ve işçiler; hükümet, IMF ve AB tarafından dayatılan, sosyal güvencenin ortadan kaldırılmasını hedefleyen bu yasanın neo-liberal saldırıları yaygınlaştıracağını ve işçiler için kıyım anlamına geldiğini ifade ediyorlar.
Yunan hükümeti emeklilik yaşını yükseltmeyi, ücretlerde ve ek ödeneklerde kesintilere gitmeyi planlıyor. Ayrıca vergi sisteminde yapılacak değişiklikle dolaylı ve dolaysız vergilerin yükseltilmesi gündemde. Tüm bu saldırıların hayata geçmesi, işçi ve emekçilerin sefalet koşullarına itilmesi anlamına geliyor.
Kamu çalışanları 7 Nisanda 24 saat greve çıkarken, özel sektörde çalışan işçiler de önümüzdeki günlerde 48 saat greve çıkacaklarını duyurdular. 7 Nisanda Atina’da işçiler kent merkezine yürüdüler ve Parlamento önünde yürüyüşlerini sonlandırdılar. İşçiler, kemer sıkma politikalarına, özelleştirmelere ve emeklilik yaşının yükseltilmesine sessiz kalmayacaklarını ifade ettiler.
Yunanistan’ın ikinci büyük kenti Selanik’te sendikaların ve sosyalist işçi örgütlerinin düzenlediği yürüyüşe, mülteciler de katılarak sınırların açılmasını talep ettiler. Yunanistan’ın en büyük limanı olan Pire kenti limanının Çinli COSCO firmasına satılması, liman işçileri tarafından protesto edildi. İşten atmaların gündeme geleceği kaygısını taşıyan işçiler, 8 Nisanda Atina merkezine yürüdüler.
Almanya’da metal işçilerinin eylemi
On binlerce Alman metal işçisi 12 Nisanda sokaklara çıkarak, Çin’den yapılan ithalatlarla iş güvencesinin ortadan kaldırılmasını protesto ettiler. 45 binden fazla işçi, protestolara katılarak sokağa atılmak istemediklerini haykırdılar.
Thyssenkrupp Çelik firması işçileri geleceklerinin belirsizliğinden kaygılılar. Alman IG Metal Sendikası, Thyssenkrupp’un Hindistan’ın Tata Çelik firmasıyla işlerini birleştirmesi durumunda iş garantisi talep ettiklerini dile getiriyor.
İşçiler, kaderlerinin İngiltere’de Tata ile ortak olan ve işten atılmalarla yüz yüze kalan firmanın işçileriyle aynı olmasından korkuyorlar. Şirketler, daha ucuz olduğunu ileri sürerek çelik dâhil pek çok ürünü Çin’den ithal ediyor ve kârlarını büyütüyorlar.
Çin gibi ucuz işgücünün olduğu ülkelerde çelik üretimi artarken, Avrupa’da ise üretim son yıllarda azalmış durumda. Avrupa’daki firmalar rekabet edemediklerini ileri sürerek küçülmeye gidiyor ve daha fazla kâr elde etmek için işçileri işten atıyorlar. İşçiler ise işsizliğin kucağına atılmayı kabul etmeyerek mücadele ediyorlar.