Nisan ayı iş cinayetlerinin kesintisiz devam ettiği bir ay oldu. 1 Mayıs mitinglerinde işçilerin ana taleplerinden biri iş güvenliği önlemelerinin alınması ve iş cinayetlerinin engellenmesiydi. Ancak patronların kâr iştahının gereğini karşılamakla meşgul olan AKP hükümeti, işçilerin taleplerine kulaklarını tıkamış durumda. Hatta işçilerin var olan haklarını gasp edip sermayenin hizmetine sunma derdinde. Bölgede sermayenin ihtiyaçlarına yönelik savaş gündemi yoğunlaştıkça, işçilere yönelik baskılar da artıyor. İş cinayetleri de buna bağlı olarak artmaya devam ediyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Nisan ayı iş cinayetleri raporuna göre, geçtiğimiz Nisan ayı boyunca gerçekleşen iş cinayetlerinde en az 168 işçi hayatını kaybetti. Yılın ilk dört ayında hayatını kaybeden işçilerin sayısı ise 586’ya ulaştı. İSİG Meclisi, raporda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer’in geçtiğimiz hafta basına yansıyan açıklamalarını da eleştirdi. Özer şöyle konuşmuştu: “Demirden malzemeleri kaynatıyor. Bir de üzerine boya atıyor, gönderiyor. Bu uygun değil diyoruz. Eski iskeleleri kumlayıp, galvanize batırıyorlar buyrun diyorlar; standart iskele. Aman dedik, 3 kuruş para için bunu yapmayın. Bunun ucunda insan hayatı var. O eski malzeme ya çatlarsa, çürükse, bir müddet sonra arıza verir ve insanlar düşer ölür. Türkiye’de yılda 350 tane insan; inşaat, yapı sektöründe ölüyor ve bunun yüzde 40’ı yüksekten düşme veya yüksekten bir şeyin düşmesi ile ölüyor…”
İSİG Meclisi, Kasım Özer’i sorunları bu şekilde ortaya koymasına rağmen gerekli denetimleri yapmadığı ve önlemleri almadığı için eleştirdi. Nisan ayında 25’i yüksekten düşme ve nesne düşmesi nedeniyle olmak üzere en az 43 inşaat işçisinin hayatını kaybettiğini ifade etti.
Raporda yılın ilk 4 ayında 586 işçinin hayatını kaybettiğine ve 2012’den bu yana en çok iş cinayetinin meydana geldiği ilk 4 ay olarak tarihe geçtiğine dikkat çekildi.
İşkolları ve nedenlerine göre sınıflandırılan iş cinayetlerinin en çok tarım-orman işkolu ile inşaat iş kolunda gerçekleştiği ve 37 işçinin trafik-servis kazası nedeniyle hayatını kaybettiği ifade edildi.
Kot kumlama atölyesinde çalışırken silikozis hastalığına yakalanan 30 yaşındaki Serdal Dündar’ın da hayatını kaybettiği belirtildi. Serdal Dündar, silikozis nedeniyle hayatını kaybeden 65’inci kot kumlama işçisi oldu.
Nisanda iş cinayeti kurbanı işçiler arasında yaşları 15-17 arasında değişen 3 çocuk işçi, 51 yaş ve üstünde 53 yaşlı işçi de bulunuyor. İstanbul 14 iş cinayetiyle işçi ölümlerinin en çok gerçekleştiği şehir oldu.
İş cinayetlerinin önüne geçmenin tek yolu, işçi sınıfının hükümetin ve patronların yalanlarına kanmayıp kendi sınıf çıkarları için birleşip mücadele etmesidir. Çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi, iş güvenliği önlemlerinin gerçekten alınması ve denetimlerin yapılması, maden ocaklarına yaşam odalarının kurulması ve bu odalar kuruluncaya kadar işçilerin ücretli izinli sayılması, işçi ücretlerinin yükseltilmesi ve iş saatlerinin düşürülmesi, taşeron çalışma biçiminin yasaklanması için işçiler mücadeleyi yükseltmek zorundalar.