
İşyeri taşınan işçi ne yapmalıdır, ne gibi hakları vardır?
İş Kanunu’nun 22. maddesi işyeri değişikliğini ele alır. Bu maddeye göre patron keyfi bir şekilde işçiyi başka bir yere çalışmaya gönderemez. Haklı bir gerekçesi olmalı, işçiye bu gerekçeyi yazılı olarak bildirmelidir. İşçi işe girerken şehir dışında çalışmayı kabul ettiğine dair herhangi bir sözleşme imzalamamışsa; bu durumda işçi taşınılan yere gitmeyi kabul etmek zorunda değildir. Kendisine gelen sözlü ya da yazılı talebi 6 gün içerisinde reddederek kıdem tazminatını talep etme hakkına sahiptir. İşçi işe girerken patronun kendisini il sınırları içinde veya dışında başka bir yerde çalıştırabileceğine dair bir maddenin yer aldığı bir sözleşmeyi imzalamışsa; bu durumda işçi işverenin gösterdiği yere gitmek durumundadır. Gitmediği takdirde kıdem tazminatına hak kazanamaz.
Ancak işyeri belediye sınırları ya da büyükşehir belediye sınırları içinde bir yere taşınıyorsa işçi için durum değişilebilir. Özellikle İstanbul gibi ulaşımın sorun olduğu büyükşehirlerde yeni taşınılan yere ulaşım sorunu olabilir ya da işçiye ekstra yol parası yükü binebilir. Böyle durumlarda işçi, mağduriyetinin giderilmesini talep edebilir. Giderilmemesi durumunda yeni yerde işe başlamayı reddederek kıdem tazminatı talebinde bulunabilir. Yasada böyle bir madde yer almasa da, açılan davalarda işçinin lehine sonuçlanmış pek çok örnek Yargıtay kararı bulunmaktadır.
Ayrıca patron sırf tazminatını ödemeden işten çıkarmak için işçiye böyle bir gerekçe sunuyorsa, o halde işçi gitmeyi reddedebilir ve mahkemeye başvurarak tazminatını talep edebilir. Haklı bir gerekçesi olduğunu ispat etme yükümlülüğü patrona aittir. Bu şekilde açılmış pek çok davada işçi haklı bulunmuştur.
İşten atılan işçi ne yapmalı?
Patronlar işçileri “üretim düşüklüğü, performans düşüklüğü, daralmaya gidiyorum, eleman fazlalığı var” gibi nedenlerle işten atıyorlar. Bu durumla karşı karşıya kalan pek çok işçinin hakları verilmiyor. Böyle bir durumla karşılaştığımızda neler yapmamız gerektiğini bilmeliyiz.
Hakları kendisine verilmeyen işçi noterden, eğer varsa avukatıyla birlikte, ihtarname çekmelidir. İhtarnamede işçinin kıdem, ihbar gibi ücret alacaklarının hesaplamaları, işten çıkarılma tarihi, nedeni ve bunun haksız bir fesih olduğu yer almalıdır. Çekilen ihtarname ile sonuç alınamaz ise hukuken tek bir seçenek kalır: Dava açmak. İşçi iş mahkemesine başvurarak kıdem, ihbar gibi ücret alacakları için işçilik alacak davası ve işe iade davası açmalıdır. İşten çıkartılma ile birlikte her türlü yasal hak (ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti vs.) ödenmiş olsa bile işe iade davası açılabilir. İşe iade davası, patronun işten çıkartma beyanından itibaren, ihbar süresinin bitimi beklenmeden 30 gün içerisinde açılmalıdır. Ayrıca işsizlik maaşı almak için 30 gün içerisinde bağlı olunan İŞKUR bölge müdürlüklerine başvurulmalıdır. Fakat şu bir gerçek ki patronlar sınıfının düzeninde işçilerin iş güvenceleri yok. İşçiler ancak mücadele ederek ve işyerlerindeki örgütlülüklerini güçlendirerek kendi iş güvencelerini sağlayabilir ve işten atmaları engelleyebilirler.