Fransa’da 900 işçinin çalıştığı bir boya fabrikasında 23 yıl hizmet verdim. 4 yıl önce eşimi ve beni işten çıkardılar. İş kazası yüzünden ayağım felç oldu ve haliyle patrona kazanç sağlamıyorsan isten atılıyorsun! Bunu yaşadım ve hakkımı mahkemelerde aramaya devam ediyorum. Eşim de boya dolumunda çalışa çalışa boğaz kanseri, deri kanseri oldu, hafıza kaybıyla yıllardır ilaçlarla yaşam savaşı veriyor.
Çıkardıkları bir tek yasa için belki de sonlarını kendileri hazırladılar... Başbakan yasayı çıkarıyor, on gündür İsrail’de kabine değişikliğiyle uğraşıyordu! Cumhurbaşkanı Çin’de gezerken yasayı meclisten geçirttiler nasılsa. Ama halka ve işçi sınıfına yutturamadılar! Bu yasayla patron veya işveren istediği işçiyi mazeret göstermeden işten çıkarma yetkisine sahip oluyor. Buradakiler ceketlerini ters giymişler sanırım, çünkü hem başbakan hem de cumhurbaşkanı sözde sosyalistler... Patronlara göre hareket etmeye başlayınca karşılarına iyi hazırlanmış ve geri adım atmamaya ant içmiş bir işçi sınıfı çıktı. Önce öğrencilerden başlayan grev dalgası neredeyse bütün fabrikalara yayılarak her geçen gün daha da büyüyor! Sendikaların öncülüğünde, karadan havadan ve denizden Fransa’yı felç edeceğiz. Ta ki geri adım attırana kadar. Üretimi durdurmak için hammadde yüklü kamyonları, şehre varmadan barikatlarda bekletiyoruz.
Yediğimiz her bir cop ertesi gün güneş doğmadan karşılarına bir duvar olarak çıkıyor.
Fransa’dan herkese selamlar.