
UİD-DER’in 10. Yıl Şölenine gitmek için hazırlığa başladığımda sizlerle ilk tanıştığım günü hatırladım. Bir film etkinliği ile başlamıştı tanışmamız. Aradan günler geçtikçe kapısından her girdiğimde, gördüğüm her insanın uzattığı dost elini, ateş gibi parlayan gözlerini fark etmeye başladım. Daha nefeslerimiz çiğken, aslında tam da çocukluktan çıkmamışken, yarış atı gibi koşuşturulduğumuz eğitim sisteminde gelecek kaygısıyla girdiğimiz tüm sınav telaşelerinin içinden sıyrılıp, dershaneden sonra koşa koşa geldiğimiz bir yere dönüşmüştü UİD-DER. Bizi buraya getiren neydi? Neydi her çıkışımızda kendimize gelmişlik hissini veren? Suya muhtaç çiçek misali, her defasında buraya geldiğimizde suya doymuşluk hissini veren güç neydi? Kapısından her girişimde, aynı ateşle parlayan gözler gördüm, mücadele ateşiydi bu.
Bugün UİD-DER 10. mücadele yılına giriyor. UİD-DER’e emek veren işçiler, elleriyle büyüttükleri bu örgüte o kadar iyi sahip çıkmışlar ki, şimdi binler farklı şehirlerden bu büyük güne akın ediyor. Daha dernekte toplanırken görüyorum herkesteki heyecanı. Etkinliğin yapılacağı salona yolculuğumuz başladığında, aracın kalkışından etkinlik alanına varıştan tutun da, salonda yapılması planlanan her şey hakkında bizlere bilgi verilmesi çok iyi olmuştu. Her şeyin bizlere söylenildiği gibi olması, görevli arkadaşların bizleri güler yüzle karşılaması ve yönlendirmesi, bize evimizdeymiş hissini verdi. Şölende 15-16 Haziran Direnişi ve Türkiye işçi sınıfının verdiği mücadeleler de kutlandı. Sunumlar sayesinde çok güzel bilgiler edindik, muhteşem işçi korosu eşliğinde harika şarkılar ve marşlar dinledik. Gecenin gündüze katıldığı, çok yoğun çalışmaların ürünü olan bu şölende, şiirleriyle, sunumlarıyla, şarkılarıyla sahnede devleşen işçiler, ciddiyetle ve disiplinle yürüttükleri bu onurlu mücadeleyi yaşama ve yaşatma çabasını gösterdiler bizlere. Sahnede UİD-DER kadar genç ve aydınlık yüzler, hep bir ağızdan söylüyorlardı türkülerimizi. Günün sonunda bu anlamlı günü birlikte kutlamanın mutluluğu ve mücadele azmimizi büyütmek isteğiyle okuduğumuz şehirlere dönerken, şu sözler dökülüyordu ağzımızdan; UİD-DER’de örgütlenip daha güçlü olacağız, daha güçlü olacağız, daha güçlü olacağız!