Hükümet ve patronlar el ele vermiş işçilerin örgütsüzlüğünden yararlanıyorlar. Hükümet yaptığı yasalarla patronların işçileri azgınca sömürmesinin önünü açarken, patronlar da boş durmayıp işyerlerinde işçileri baskı altında, köle gibi çalıştırıyorlar. Çalıştığım fabrikadan bir örnek vermek isterim. Ben bu fabrikaya başlayalı on yıl oldu. Bu süre içerisinde patron işçileri baskı altında tutabilmek için pek çok yola başvurdu. Bu baskılara karşı işçilerin sessiz olduğunu gören patron baskıyı her defasında daha fazla şiddetlendirdi. Bu baskının en son geldiği nokta ise tuvaletlerin önüne turnikelerin konması oldu. Turnikeler konduktan sonra “bir gün boyunca mesai saatleri içerisinde tuvalette toplamda sadece 5 dakika kalma hakkınız var” duyurusu yapıldı.
Yani sabah 08.00’den akşam 18.15’e kadar olan sürede, mesai saatleri içerisinde tuvalette 5 dakika kalabiliriz. Tuvalette kaldığımız süre 5 dakikayı geçerse maaşımızdan kesinti yapılacak. İşçiler maaşlarından kesinti olmaması için tuvalet ihtiyaçları için mola saatlerini beklemek zorunda kalıyorlar.
Mesele tuvalet olunca bazen şakalaşmalara neden oluyor ve biz fabrikada gülüyoruz ağlanacak halimize. Belki de böylelikle dayanmaya çalışıyoruz. Her geçen gün koşullar ağırlaşıyor. Her geçen gün daha aşağılık uygulamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu baskı ve dayatmalara daha ne kadar dayanabiliriz? Gerçek gülüşler ve hatta mutlu kahkahalar için bu baskılara son vermek gerekir. Bu da ancak işçilerin örgütlenip hep birlikte mücadele etmesiyle gerçekleşir.