
Ben UİD-DER Müzik Grubunun işçi korosundaki işçilerden biriyim. Bu ailenin bir ferdi olarak 12 Haziran Pazar günü gerçekleştirdiğimiz şölende, sahip çıktığımız 15-16 Haziran direnişinin ve mücadele örgütümüzün 10. yılının coşkusunu yaşadım. Sahneden salona, işçi kardeşlerimize, dostlarımıza bakarken derneğimizin ilk açıldığı günü hatırladım. Herkesin canla başla çalıştığı o tarihten bugün geldiğimiz noktaya bakıyorum da işte o zaman “UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor” sloganı hayat buluyor. Gerçekten de yıllar geçtikçe UİD-DER ve mücadelesi daha da büyüyerek ilerliyor. Bunun bir parçası olmanın gururunu yaşıyorum.
Yüzlerce işçi arkadaşımızın bizimle birlikte aynı heyecanı ve coşkuyu yaşamalarına şahit olduk o salonda. Salona gelenleri gördükçe bizim de coşkumuz ve heyecanımız arttı. Davet ettiğim bir arkadaşıma “mutlaka gel çok mutlu olacaksın, izledikçe keyif alacaksın” dedim. O da bana “benim ondan hiç kuşkum yok” demişti. Etkinlik bittiğinde salondan ayrılmadan duygularını sordum. “Tüylerim diken diken oldu” dedi. Ben de aynı duygular içindeydim. İnanın o anlar hiç bitmesin istedim. Fakat bu kadar güzel bir şeyi daha ileriye taşımak görevi, yani daha fazla örgütlenme ve daha fazla işçiyi mücadelede bir araya getirme görevi bizleri bekliyor. Biz bu coşkumuzu ve mücadele aşkımızı ne olursa olsun kaybetmeden daha güzel yarınlar için mücadeleyi büyütmeli, işçilerin birliğini halkların kardeşliğini güçlendirmeliyiz.