
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO, her sene çalışma hayatıyla ilgili uluslararası asgari standartlar oluşturan ve sendika, patron, hükümet temsilcilerinin toplandığı konferanslar düzenliyor. Bu konferanslara Uluslararası Çalışma Konferansı adı veriliyor. Bu sene 105’incisi yapılan ve 30 Mayısta başlayıp 10 Hazirana kadar devam eden Konferans, Cenevre’de toplandı. Konferansta, bir kez daha üye ülkelerin ILO sözleşmelerine uyup uymadığı ve çalışma haklarına ilişkin ihlaller denetlendi. ILO’ya 84 yıl önce üye olan Türkiye, bu denetimde yine sınıfta kaldı. Türkiye yine ILO sözleşmelerini en çok ihlal eden ülkeler arasında yer aldı.
Türkiye’de sendikal hak ve özgürlükler son derece kısıtlı, baskı ve ayrımcı uygulamalar son derece yaygın. Bu nedenle Türkiye her yıl ILO’nun kara listesine girmektedir. ILO’nun toplam 189 sözleşmesinden sadece 53’ünü imzalayan Türkiye, çalışma hayatına ilişkin uluslararası sözleşmelerin yüzde 60’ına yakın bölümünü henüz onaylamadı. Türkiye, AKP hükümeti döneminde 7, 1995 ilâ 2015 arasında ise toplamda 14 kez standartların uygulanmasını denetleyen ILO Aplikasyon Komitesinin gündemine girdi.
Uluslararası sözleşmeler, ulusal sözleşmelerin üzerinde yer alır. Dolayısıyla dünyadaki uygulamalara, hak ve özgürlüklere paralel olarak Türkiye’de de patronlar ve hükümet bu sözleşmelere uymak zorundadır. Fakat Türkiye’de durum hiç de öyle değildir. 1932 yılından bu yana ILO üyesi olan Türkiye’de gerek hükümetler gerekse patronlar işçilerin uluslararası haklarına taarruzda bulunmaktan geri durmamaktadırlar. Hak ve çıkarları için örgütlenip, herhangi bir sendikaya üye olan işçiler işten atılmakta, ayrımcı uygulamalara maruz kalmakta, mahkemelerde görülen davalarda oyalanmaktadırlar. Türkiye, Uluslararası Çalışma Konferansına, sendika özgürlüğü komitesine en fazla şikâyet edilen ülkeler sıralamasında en önlerde yer alıyor.
Kamu ve özel sektörde birçok işyeri önünde işçiler sendika hakkı ve işten atılmaların durdurulmasına karşı direniyor. Avcılar ve Bakırköy Belediyesi işçileri sendikal örgütlenme nedeniyle işten atıldılar. Uluslararası tekellere ait IFF Aroma ve Avon Kozmetik fabrikasında da aynı şey yaşandı. Geçtiğimiz sene metal işçilerinin sendika değiştirme hakkı tanınmadı ve işçiler pek çok fabrikada işten atıldı. Mahkemeler işçilerin sendikal nedenlerle işten atıldığını ve tazminat almaları gerektiğini kabul etmedi.
Bunun dışında Türkiye’de pek çok uluslararası rapora yansıyan ve çok sık yaşanan ihlaller şöyle sıralanabilir:
- Ücretleri süresi içinde kasten ödememek veya eksik ödemek
- Zorunluluk kapsamına girdiği halde ücretleri banka yoluyla ödememek
- Ücret hesap pusulası düzenlememek
- Fazla mesai yaptırıldığı halde fazla mesai ücretini ödememek veya eksik ödemek
- Yılda 270 saatin üzerinde fazla mesai yaptırmak
- Fazla mesai yaptırılmaması gereken işçilere fazla mesai yaptırmak
- Fazla mesai sürelerini gösteren belge düzenlememek
- Fazla sürelerle yapılacak çalışmalarda işçinin onayını almamak
- İşçiye hak ettiği serbest zamanı 6 ay içerisinde kullandırmamak veya eksik kullandırmak
- Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçinin onayını almadan çalıştırmak
- Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan işçilere fazladan ödenmesi gereken ücreti ödememek
- Yedi günlük zaman dilimi içerisinde en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) vermemek
- Çalışılmış gibi sayılan günleri hafta tatili ücretine hak kazanmada saymamak
- Çalışılmayan hafta tatili günü için ücret ödenmesi gerektiği halde ödememek
- Çalışanların yıllık ücretli izin hakkına ve izin sürelerine uymamak, yıllık izni kullandırmamak veya eksik kullandırmak
- Yıllık ücretli izne hak kazanma döneminin hesabını düzgün yapmamak
- Yıllık ücretli izni kanuna aykırı şekilde bölmek
- Kullandırılan yıllık izinlerle ilgili kayıt tutmamak
- Yıllık izin ücretini ödememek veya eksik ödemek
- Çalışma koşullarına ilişkin belgeyi vermemek
- İşten ayrılan işçiye çalışma belgesi vermemek, verilen belgeye gerçeğe aykırı bilgiler yazmak
- Engelli ve eski hükümlü çalıştırma yükümlülüğüne uymamak
- Kanun ve yönetmeliklerdeki çalışma sürelerine uymamak
- Günlük çalışma sürelerini belgelememek, çalışma saatlerini işçilere duyurmamak
- Haftalık çalışma saatlerinin değişiklik gösterdiği işyerlerinde denkleştirme esaslarına aykırı davranmak
- İşçilere ara dinlenmesi kullandırmamak veya eksik kullandırmak
- İşçileri geceleri 7,5 saatten fazla çalıştırmak
- Çocukları çalıştırma yaşına ve çalıştırma yasaklarına uymamak
- İşçi özlük dosyasını düzenlememek
- Vardiyalı çalışma ile ilgili kurallara uymamak, vardiya değişimlerini düzgün yapmamak, vardiya listesi oluşturmamak ve işyerinde ilan etmemek.
- Çalışanları hileli olarak taşeronun (alt işverenin) işçisi gibi göstermek
- İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili hükümlere uymamak
- Kıdem tazminatı ödememek
Bu durumda görev hükümet ve patronlara karşı işçilerin öz örgütlülüğünü güçlendirerek, hakların korumanın yolu olan mücadeleye girişmekten geçmektedir.