
İstanbul’da kot kumlama atölyesinde çalışırken silikozise yakalanan 32 yaşındaki Mutlu Aydar, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Aydar, geride eşini ve ilkokul birinci sınıfa giden Bedirhan isimli oğlunu bıraktı.
Silikozis hastalığının 66. kurbanı olan Mutlu Aydar, Bingöl Karlıova’ya bağlı Taşlıçay köyünde yaşıyordu. Aynı köyden Silikozis nedeniyle çok sayıda işçi hayatını kaybetti. Aydar, Taşlıçay köyünün 15. silikozis kurbanı oldu.
Aydar’ın herhangi bir iş güvencesi yoktu. Ölümünün ardından açıklama yapan Eğitim ve Toplum gönüllüsü Semiramis Karaarslan, Aydar’ın ölümünden kısa bir süre önce kendisini arayarak malulen emeklilik işlemlerinin hızlandırılmasını istediğini, ancak işlemlere başlanacağı gün hayatını kaybettiğini söyledi.
Ruhsatsız ve denetimsiz işyerlerinde hiçbir sosyal güvenceleri olmadan kot kumlama, kot taşlama işlerinde çalıştırılan işçiler, 6 ay içinde bu hastalığa yakalanabiliyorlar. Hastalığa yakalandıktan sonra işçi işyerinin tozlu ortamından ayrılsa dahi, hastalık ilerlemeye devam ediyor. Çoğu genç olan işçiler, hayatlarının baharında yaşamlarını yitiriyorlar.
HDP silikozis hastaları için Meclis’e kanun teklifi verdi
Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili İdris Baluken, silikozis hastalığına yakalanan işçiler için TBMM’ye kanun teklifi verdi. Kanun teklifi, silikozis hastalarının sosyal güvence altına alınmasını, işten ayrıldıktan sonra hastalığa yakalanan işçilerin de kanundan faydalanmasını, ölümleri halinde ailelerine gelir bağlanmasını içeriyor.
İdris Baluken, Meclis başkanlığına verdiği teklif çerçevesinde, “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna” maddeler eklenmesini istedi.
Baluken, silikozisi meslek hastalığı olarak tanımlayan kanun teklifiyle ilgili olarak şöyle konuştu:
“Kot atölyelerinde günde ortalama 14 saat çalıştırılan işçiler, gerekli iş güvenliğinin sağlanmaması, sigortasız olarak çalışmaları sonucunda silikozis hastalığına yakalanmış ve hayatını kaybetmiştir. Toplamda 66 kişi bu hastalıktan dolayı yaşamını yitirmiştir. Sadece Bingöl’ün Karlıova ilçesinde silikozis hastalığından ötürü yaşamını yitiren 15 yurttaşımız olmuştur. Son olarak ise Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay köyünde yaşayan ve İstanbul`da çalıştığı kot kumlama atölyesinde çalışırken Silikozis hastalığına yakalanan Mutlu Aydar, tedavi gördüğü İstanbul 500 Evler Şafak Hastanesi’nde yaşamını yitirmiştir. Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir hususta, bu işte kullanılan özel kum değerli olduğu için, işverenler kum zayi olmasın diye işçiler havalandırmanın olmadığı, hatta pencerelerin sıkı sıkıya kapatıldığı ortamlarda çalıştırılmıştır. Maliyeti yükseltmemek amacıyla, bu maliyetin işçi sağlığı üzerinden düşürülmesi sonucu ülkemiz, kot ihraç eden bir ülke konumuna gelmiştir. Türkiye’de kot taşlama işinde çalışan yaklaşık 10 bin işçi bulunmaktadır. Bu hastalık 2-3 ay gibi çok kısa sürelerde de olsa bu işi yapan binlerce işçi soludukları tozun yoğunluğu nedeniyle hastalık tehdidi altında bulunmaktadır. Sadece Bingöl’ün Karlıova ilçesinin, Taşlıçay ve Toklular köylerinde, neredeyse her evde bir silikozis hastası bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca, Sinop, Tokat, Bingöl, Diyarbakır, Siirt, Erzurum, Trabzon, Zonguldak ve Çorum’da da kot kumlama işinde çalışıp kot taşlama sonucu akciğerleri iflas etmiş bir halde memleketine dönen çok sayıda işçi bulunmaktadır. Tüm bu veriler ortadayken genç insanlarımız göz göre göre ölüme gönderilmekte ve düzenleyici bir yasa çıkmasına rağmen sorunlara kalıcı bir çözüm getirilmemektedir. Bu çözümsüzlüğün asıl nedeni ise devletin asli görevlerinden olan sosyal politika, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında hem yasal hem uygulama hem de denetim alanında ortaya çıkan yetersizliktir. Özellikle bu eksikliğin giderilmemesi bu iş kolunda çalışan işçilerin hayati fonksiyonlarının her geçen gün daha fazla zarar görmesi yoluyla ölümleri çoğaltmaktadır.”