14 Temmuz Perşembe günü “Hayatın Sesi” televizyonuna yönelik artan baskıları, uygulanan idari para cezalarını protesto etmek amacıyla Gebze’de bir yürüyüş ve basın acıkması gerçekleştirildi. Saat 18.00’da Gebze Yeni Çarşı girişinde bir araya gelen kitle, “Özgür Basın Susturulamaz”, “Haberime Dokunma” dövizleriyle yürüyüşe geçti. “Özgür Basın Susturulamaz”, “Hayatın Sesi Yalnız değildir”, “Faşizme İnat Yaşasın Hayat” sloganlarıyla Gebze Kent Meydanı’na yüründü. Eyleme mücadele örgütümüz UİD-DER, EMEP, SODAP, HDP, ÖDP, Dersimliler Derneği ve CHP’nin yanı sıra Mecaplast, Cambro Özay, Avon, Sarkuysan, Kroman Çelik, Arçelik LG, Plascam işçileri de destek verdiler.
Kent Meydanı’na gelindiğinde Hayatın Sesi Gebze temsilcisi Damla Uludağ tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Uludağ, şöyle konuştu: “Hayatın Sesi kurulduğu günden bugüne kadar hiçbir ticari amacı benimsemedi, kâr güdüsüyle hareket etmedi, bunu eleştirdi ve reddetti. Tüm kararlarını kolektif bir üretim süreciyle aldı. Ekrana çıkması ‘yasak’ binlerce işçi-emekçi, yazar ve sanatçı Hayatın Sesi’nde kendine yer buldu. 2008 yılında yayın hayatımızın birinci yılında ekranımız karartıldı. Dayanışmayla ve ortak mücadeleyle geri adım attırdık. Şimdi ise 13 Mart Ankara katliamı yayını nedeniyle RTÜK tarafından verilen idari para ve uyarı cezalarının ardından iki yeni ceza daha verildi. Aynı kararda bir yıl içinde aynı ‘ihlalin’ tekrarı halinde ‘yayının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halindeyse yayın lisansının iptaline karar verileceği’ ifade edilmiştir. Bizler işçi sınıfı, emekçiler ve ezilen halkların sesi olarak yayınını sürdüren emek, demokrasi ve barışı temel ilkeler olarak benimseyen televizyonumuza yönelik bu cezaları kınıyoruz. Susturma planları ve hazırlıklarına karşı, tüm emekçileri ve ezilenleri de seslerine, televizyonlarına sahip çıkmaya, dayanışmaya ve destek olmaya çağırıyoruz.”
Uludağ’ın ardından emekten yana örgütlerin temsilcilerine söz verildi. “İşçi basını hem mücadelemizle savunduğumuz gerçeklerin, hem de fabrikalarda, işyerlerinde, meydanlarda işçilerin sesidir” diyen UİD-DER temsilcisi sözlerine şöyle devam etti: “Gerçeklerin ve işçi sınıfının sesinin boğulmasına izin vermeyeceğiz. Baskıya, sansüre, faşizme sessiz kalmayacağız. Hayatın Sesi televizyonu ile ve işçi basını ile dayanışmamızı sürdüreceğiz. Dayanışmayla oluşturulmuş kısıtlı bir bütçeyle, işçilerin gönüllü katkılarıyla açılan ekranların kararmasına izin vermeyeceğiz. İşçilerin direnişlerini, grevlerini, mücadelelerini yansıtan televizyon ve gazetelere sahip çıkacağız. Metal fırtına gibi büyük bir eylem karşısında bile sessizliğe gömülen burjuva medyaya inat işçilerin medyasına sahip çıkacağız.”
UİD-DER temsilcisinin ardından Avon direnişçisi bir işçi ve Halkların Demokratik Partisi ilçe yöneticisi de söz alarak dayanışmanın önemine vurgu yaptılar. Dayanışma mesajlarının ardından basın açıklaması sona erdi.