
İşçi Dayanışması gazetesi 100. sayısına ulaşmış. Tam 100 sayıdır işçilere doğru bakış açısını veren bu gazeteyi ben de yaklaşık 1 yıldır takip ediyorum.
Bültende yazılan yazılar, anlatılan konular işçilerin hayatını doğrudan ilgilendiren ve normalde ulaşamayacakları konular olması açısından çok önemli. İşçi ve emekçiler İşçi Dayanışması gazetesinde anlatılanları, fabrikada yaşanan sorunları okuduklarında bu sorunları sadece kendilerinin yaşamadıklarını, yalnız olmadıklarını anlıyor ve en önemlisi de bu sorunların çözüm yolunu görebiliyorlar.
Kapitalist düzende kadınlar için sözde “kadın anamızdır”, “cennet annelerin ayaklarının altında” diyorlar. Fakat evde, işyerinde, sokakta hep ikinci planda kalan kadınlar oluyor. Emekçi kadının sorunları bu düzende çok fazla. İşçi Dayanışmasının Emekçi Kadın köşesinde yazılanlarla emekçi kadınlar yaşadıkları hayatı sorgulayabiliyorlar. İşçi Dayanışması gazetesi emekçi kadınlara ellerinden alınmış hayatlarını geri kazanabilmenin yolunu da gösteriyor.
Her ay yazılan başyazılarda gündemde olan konulara değiniliyor ve işçilerin yaşanan gelişmelere nasıl bakmaları gerektiği anlatılıyor. Mesela milliyetçiliğin işçileri nasıl bölüp parçaladığını, işçilerin birliğine zarar verdiğini, savaşa karşı nasıl bir tutum almamız gerektiğini biz başyazılarda görebiliyoruz. Yani yaşanan gelişmeleri sorgulamamızı ve işçi sınıfının penceresinden bakarak doğru tarafta durarak doğru tutum almamızı sağlıyor.
İşçi Dayanışması, UİD-DER’i tanımak açısından çok önemli. UİD-DER’deki işçilerin ne için mücadele ettiklerini bu gazete daha iyi anlamamı sağladı. Bireysel çıkarlardan ziyade işçi sınıfının ve toplumun çıkarları için mücadele etmemiz gerektiğini görmemi sağladı. Gazeteyi elime alıp okuduğumda “benim sesim” dedim. Verilen bu emeğin bir parçası olmak ve bu gazeteyi ve fikirlerini yaymak için elimden geleni yapacağım.