İşçi Dayanışması bültenimizde yer alan yazılar üzerine sohbet ederken fabrikadaki işçi arkadaşlarımızdan biri dedi ki “İsçi gazetemizin yetersiz olduğunu düşünüyorum.” “Acaba gazetenin içeriğini mi yetersiz buluyor?” diye düşündük ve neyini yetersiz bulduğunu sorduk. O da “yetersiz derken kastettiğim yeterince işçi arkadaşlara ulaştıramıyoruz. Her yerde olmalı. Mesela diğer gazeteler gibi insanların ulaşacağı marketlere verilip normal bir gazete gibi satılabilir.” Hatta biraz daha hayal gücünü kullanıp “Arabaların üzerindeki sileceklere bırakılabilir, böylelikle işçiler kolayca ulaşabilir” dedi. Biz de “peki, sonra ne olacak?” diye sorduk. O da “işçiler bir şey olduğunda hakkını arayacak, sokaklara inecek” diye cevap verdi.
Evet, arkadaşımız bunları söylerken kuşkusuz gazetenin bir an önce işçilere ulaşması için heyecanla “her türlü yolu deneyelim” diyordu. Elbette bizler de arkadaşımızın hissettiği bu coşkuya ve isteğe katılmıyor değiliz. İşçi Dayanışması gazetesi keşke bütün işçilere bu kadar kolay ulaşabilse! Ama bu kendiliğinden olmayacak.
UİD-DER işçilerin birliğini mücadelesini ve örgütlülüğünü savunan, savunmakla kalmayıp bunun için gece gündüz mücadele eden bir işçi örgütü. Her sektörden işçilerin mücadele ettiği bu örgütümüzün yayınladığı işçi gazetesini işçi kardeşlerimize ulaştırmak için fabrikalarda dağıtımlar yapıyoruz. İşçilerin yoğun olduğu semtlerde stantlar açıyoruz, işçi evlerini ziyaret ediyoruz. Aynı zamanda her temsilciliğinde yaptığı eğitim çalışmalarına katılıyoruz, işçi arkadaşlarımızı katıyoruz. İşçileri bilinçlendiriyoruz. Bir yandan da bizler İşçi Dayanışması gazetesini daha fazla işçi kardeşimize ulaştırmaya çalışıyoruz.
Biz UİD-DER’li işçiler olarak İşçi Dayanışması bültenimizin nasıl bir emekle ortaya çıktığını biliyoruz, bu işçi gazetesinin verilen emeğe yakışır bir şekilde işçilere ulaşmasından yanayız. İşçilerin alın teriyle ve kolektif dayanışmasıyla, gece gündüz demeden çalışmasıyla ortaya çıkan bu işçi gazetemizi işçilerle bire bir bağ kurarak paylaşmaktan yanayız. Bu gazeteyi okuyan her işçinin işçi sınıfının örgütlü bir parçası olmasından yanayız. İşçi Dayanışması asıl işlevini o zaman yerine getirmiş ve işçileri örgütlemiş olur.
Sermaye sınıfı, televizyonları ve her türlü medya aracıyla işçileri çemberine alıyor. Ve maalesef bunda yeterince başarılı da oluyor. Hal buyken, burjuva medyanın işçilerin yaşadığı bütün sorunlara, haksızlıklara göz yumduğu, göz yummakla kalmayıp patronlardan yana tutum aldığı bir düzende, doğruları gösterebilecek adreslerden biri olan İşçi Dayanışması bültenimiz her geçen gün daha kıymetli bir araca dönüşüyor. Bu yüzdendir ki burjuva düzene hizmet eden diğer gazetelerden çok farkı var. Her satırında vurgulanarak yazıldığı gibi işçilerin örgütlü mücadelesi bizim için en temel ihtiyaç ve görevdir.
Fabrikalardan tüm işçi kardeşlerimizin çalışma ve yaşam koşularını bire bir işçilerin dilinden okuduğumuz İşçi Dayanışması döne döne her yazısında işçilerin birlikte ve örgütlü olması gerektiğini vurguluyor. 100. sayısında yine bizleri daha fazla örgütlü olmaya çağırıyor. İşçi kardeşler, bu sese kulak verelim. Örgütlü mücadeleyi büyütelim. İşçi Dayanışması bültenimizi okuyalım, okutalım.