
Gazetemiz İşçi Dayanışması 100 sayıdır çeşitli sektörlerde çalışan işçiler ve biz mücadeleci öğrenciler tarafından bizzat emekçilere ulaştırılmaya devam ediyor. Ben de bir öğrenci olarak İşçi Dayanışması dağıtımında yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şirinevler’de bir dağıtım gününde her zaman olduğu gibi standımızı kurduk ve meydanda yerlerimizi aldık. Elimde gazeteyi tutarken karşıdan bir palyaço bana doğru geliyor. Yanıma yaklaştı ve gazeteyi göstererek “nedir bu?” diye sordu. Ben de “her ay düzenli olarak çıkan, içerisinde işçilerin yaşadığı çeşitli sorunların bulunduğu, işçilerin yazdığı mektupların yer aldığı, grev ve direnişlerin anlatıldığı bir işçi gazetesi” dedim. “Sen de bir işçisin kendi emeğinle para kazanıyorsun” dedim. O da “hayır ben kendi işimin patronuyum” dedi. “E senin burada bu kıyafetlerle işin ne o zaman, benim bildiğim patronlar takım elbise giyer, lüks arabalara biner ve bütün gün koltuklarında otururlar” dedim. “Hayır, öyle olmuyor benim kazandığım paraya bak sen” dedi. Ne kadar kazanıyorsun diye sorunca 3-4 bin civarında bir rakam söyledi. “Asgari ücrete göre iyi bir para ama yoksulluk sınırının altında bir miktar, patronlar bu kadar mı kazanıyor sanıyorsun?” dedim ama nafile, dinlemedi. O kadar inanmış ki bu duruma. Oysaki sabahtan akşama kadar sokaklarda çocukları eğlendiren, balon satan ve kendi emeğiyle hayatını geçindirmek zorunda olan da kendisi değil mi?
Böyle davranıp kendini kandırmak yerine “evet ben de bir işçiyim ve bizim birçok sıkıntılarımız var. Bunlara karşı bir şeyler yapmam gerekiyor” deyip, kendini sınıfının içerisinde bulması gerekirdi. Ben inanıyorum ki hepimizi güldüren, eğlendiren “palyaço kardeş” gün gelecek ait olduğu yerde, mücadele içinde olacak.